”Son Akşam Yemeği” ya da ”Son Yemek” olarak bilinen eser, Leonardo Da Vinci tarafından yapılan, tarihin en önemli eserlerinden biridir. Eser 15. yüzyılda Milano yakınlarındaki Santa Maria Dele Grazie Kilisesi’nin duvarına yapılmıştır. Hristiyan inanışına göre resim, Hz. İsa Peygamberin Romalı askerlerce tutuklanmasından bir gün önce, havarileriyle yediği son akşam yemeğini anlatmaktadır. Leonardo Da Vinci’nin çağları aşan zekâsıyla resmettiği her yapıtı, asırlar boyunca konuşulmuş ve üzerinde çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Eserlerinde çeşitli sırlar barındıran Da Vinci’nin hayatı ve çalışmaları araştırılan konular arasındandır. Son Akşam Yemeği eseri de üzerinde en çok çalışılan, merak edilen ve hayranlık uyandıran yapıtların başında gelmektedir.
Santa Maria Dele Grazie’nin yemek salonunun duvarına yapılan resim, günümüzde oldukça yıpranmış durumdadır. Zaman içerisinde pul pul dökülen bu eser, sonrasında restore edilmiş fakat ilk görüntüsünden uzaklaşmıştır. 1652 yılında yapılan restorasyon sırasında resmin altına eklenen kapı girişi dolayısıyla, Hz. İsa Peygamberin ayaklarının olduğu bölüm tamamen kaybolmuştur. 4,5 metreye 8,8 metre ölçülerinde olan eser, Duke Lodovico Sforza’nın isteği üzerine yapılmıştır. Son akşam yemeği, Rönesans dönemi ressamlarınca çok kez konu alınmış ve resmedilmiştir. Fakat bu eserler içerisinde en bilinen ve en önemlisi Leonardo Da Vinci’nin yaptığı resimdir. Bu eseri önemli ve ünlü yapan ise içerisinde barındırdığı bir takım sırlardır.
Son Akşam Yemeği resmi, o dönemde freskler için yaygın kullanılan ıslak sıva üzerine boya yapma tekniği ile yapılmamıştır. Geleneksel yöntemi reddeden Da Vinci, ayrıntılarda mükemmeliyeti sağlayabilmek için kendi icat ettiği ‘’Tempera’’ adı verilen teknikle yapmıştır. Canlılığı korumak ve nemin önüne geçmek amacıyla özel bir astar geliştirmiştir. Tempera tekniği denilen bu yöntem, batı resim sanatının değişiminin başlangıcı olmuştur. 1495-1498 yılları arasında yapılan bu resim, Hz. İsa peygamberin çarmıha gerildiği duvar resminin tam karşısındaki duvarda yer almaktadır. Sebebi ise bir gün öncesi ve bir gün sonrası yaşananların aynı alan içerisinde gösterilmek istenmesidir.
Son Akşam Yemeği Resminin Barındırdığı Sırlar
Leonardo Da Vinci’nin Mona Lisa’dan sonra en ünlü eseri olan Son Akşam Yemeği, oldukça dramatik bir anı ele almaktadır. Yemek sırasında Hz. İsa Peygamberin havarilerine yaptığı son konuşması İncil’in Yuhanna kitabında ayrıntılı bir şekilde anlatılmıştır. Anlatılanlara göre; Hz. İsa Peygamber havarilerine; aralarından ayrıldıktan sonra, Mesih’in tekrar gelmesine kadar Patriklik de teselli bulmalarını söylemiştir. Tablonun resmedildiği an ise Hz. İsa Peygamberin 12 havarisinden birinin kendisine ihanet edeceğini söylediği andır. Masada yer alan kişilerin hareketleri, şaşkınlık ifadeleri ve Hz. İsa Peygamberin sakin hali, resmin en meşhur detaylarındandır. Ressam tüm hikâyenin ruhunu resme yansıtarak, sanat tarihine damgasını vurmuştur.
Anlatılanlara göre son akşam yemeğinde, Hz. İsa Peygamber ve havarileri kutsal kâseden şarap içip, ekmek yemişlerdir. Fakat resimde, şaraplı kâse ve ekmek görülmemektedir. Bu durum, Hıristiyan dünyasında yıllardır tartışma konusudur. Olayın yaşandığı tarih itibariyle Hz. İsa Peygamber ve havarilerinin masada oturarak yemek yemeleri mümkün değildir. Masa etrafında sandalyelere oturularak yemek yeme olayı, çok sonraki zamanlarda oluşmuş bir gelenektir. Bu sebeple olayların kendi gerçek zamanı ve mekânlarından koparılarak farklı bir çerçeveye oturtulduğu söylenmektedir. Leonardo Da Vinci; resim dışında matematik, astronomi, anatomi ve mimarlık gibi alanlarla da çok yakından ilgilenmiştir. Bu sebeple eserlerinde, bilgilerine ait bir takım izler yer aldığı söylenmektedir. Son Akşam Yemeği resminde, Hz. İsa Peygamber ve Magdalalı Meryem arasında oluşturulan ‘’V’’ açısının Pagan sembolü olduğu iddia edilmektedir.
Hristiyanlık tarihinde Hz. İsa Peygambere ihanet eden kişinin Yahuda olduğu bilinmektedir. Hz. İsa Peygamber içlerinden birinin ona ihanet edeceğini söylediğinde, Yahuda’nın “O ben miyim?” demesi üzerine, Hz. İsa peygamber “Kendi ağzınla söyledin” demiştir. Yahuda, diğer havarilerden uzakta masadan kalkacak şekilde resmedilmiştir. Leonardo Da Vinci, resmi 3 yılda tamamlamasının sebebi, resimdeki her yüz için Milano sokaklarında model aramasıdır. Yahuda’yı resmederken gerçekliği arttırmak adına hakiki bir suçlu kullanmış olabileceği düşünülmektedir.
Resimde Hz. İsa Peygamberin sağında bulunan Thomas’ın parmağı gökyüzünü işaret etmektedir. Bunun sebebi ise Hz. İsa Peygamberin göğe yükselmesine atıfta bulunulduğu düşüncesidir. Resimde yüzünü sadece yandan görebildiğimiz sakallı bir figür olarak çizilen Yuhanna elinde gümüş bir kâse tutmaktadır. Yuhanna’nın biraz solunda yaşlıca resmedilen kişi Aziz Petrus’dur. Aziz Petrus’un arkasında tuttuğu bıçak, Hz. İsa Peygamberi yakalamaya gelen kişilerden birinin kulağını keseceği sahnenin resmedilmesidir.
Resimde yer alan Bartholomew, James ve Andrew üçü de şaşırmış vaziyettedir. Judas hayretler içinde resmedilirken, onun yanında yer alan Peter bir bıçak tutuyor ve sinirli olarak resmedilmiştir. Hz. İsa’ya şaşkınlıkla bakan Judas’ın sağ elinde para kesesi bulunmaktadır. Bu para kesesini, ona ihanet etmesi için Romalıların vermiş olabileceği düşünülmektedir. Resimde ihanetin bir başka göstergesi de; Hz. İsa peygamber sağ eliyle içeceğine ya da kâseye uzanmaya çalışırken, aynı zamanda Judas’ında uzanmaya çalışmasıdır. Bu eski zamanlarda bir saygısızlıktı ve havarilerin asla yapmayacağı bir davranıştır.
Resimle ilgili teorilerden biri de müzikal bir mesaj taşıdığı yöndedir. Giovanni Maria Pala isimli İtalyan müzisyen 2007 yılında, Da Vinci’nin oluşturduğu kompozisyona göre 40 saniyelik bir şarkı bestelemiştir. Resimde astrolojik ve matematiksel işaretlerin yer aldığı ve bunun da Dünyanın sonuna işaret ettiği öne sürülmektedir. Bu konuyu yorumlayan araştırmacılara göre, dünyanın sonu 4006 yılında gelecektir.