Aydın’ın Buharkent ilçesine 12 kilometre uzaklıkta bulunan Karura doğal buhar bacaları, 2007 yılında Termal Turizm Gelişim Bölgesi ilan edilmiş olup ziyaretçileri büyüleyen bir doğa harikasıdır. Nemrut Krater Gölü’ndeki benzeriyle dikkat çeken bu buhar bacaları, Aydın-Denizli il sınırında gizemli bir şekilde yer alır ve henüz pek bilinmemektedir.
Kızıldere köyünden 8 kilometre uzaklıkta bulunan ve yerel halk tarafından “kirse mevkii” olarak adlandırılan bu doğal oluşumlar, özellikle kış aylarında ve erken sabah saatlerinde görülmeye değerdir. Kayaların arasından yükselen buharlar, doğaseverleri etkileyen görsel bir şölen sunar.
Bu mistik atmosferde, kayalardan sürekli yükselen buharlar o kadar sıcaktır ki insan elini yakacak derecede ısı yaymaktadır. Her yöne bakıldığında buharların yükseldiği ve yer altı dünyasının kapılarını araladığı bu bölge, ziyaretçilere adeta bulutların arasında dolaşıyormuş hissi verir.
Kayalık alanın doğu tarafında ise iki odalı bir yapı bulunmaktadır. Bu odalardan da buhar yükselmektedir. Rivayete göre burası, antik Karura Kenti’nde bulunan MEN tapınağına aittir. Bu esrarengiz yapılar, tarihin derinliklerinden gelen gizemli bir atmosfer yaratır ve ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunar.
Buhar Bacalarının Oluşumu
Buhar bacaları, genellikle jeotermal aktivitenin bir sonucu olarak oluşur. Jeotermal aktivite, yerin derinliklerindeki sıcak magma veya yeraltı suyunun yüzeye yaklaşmasıyla meydana gelir. Bu yüksek sıcaklık ve basınç, yer altındaki suyun buharlaşmasına neden olur. Oluşan bu buhar, yer yüzeyine doğru yükselirken kaya veya toprak tabakalarını delerek çıkar ve bu şekilde buhar bacaları oluşur.
Jeotermal kaynaklar genellikle yer kabuğunun kırılgan bölgelerinde bulunur. Buhar bacaları da bu bölgelerde, genellikle volkanik aktivitenin olduğu veya tektonik hareketlerin yoğun olduğu alanlarda ortaya çıkar.
Karura Buhar Bacaları‘nın oluşumu da muhtemelen jeotermal aktiviteye dayanır. Yer altındaki sıcak su kaynaklarından gelen buharın, kayaç tabakaları arasından yükselerek yer yüzeyine çıkmasıyla bu doğal oluşum meydana gelir. Bu jeotermal aktivite, Karura Buhar Bacaları’nın Aydın’daki benzersiz ve gizemli yapısını oluşturur.
Sıcak Su Kaynakları ve Jeotermal Enerji Santrali İle Tanınan Buharkent
Buharkent, Aydın ilinin Ege Bölgesi’nde yer alan bir ilçesidir. Efeler’e 88 kilometre doğusunda, Denizli’ye ise 41 kilometre uzaklıktadır ve İzmir-Denizli kara yolu üzerindedir. İlçe merkezi, Aydın-Denizli kara yolunun üzerinde konumlanmıştır, ancak Aydın-Denizli demiryolu ilçenin güneyinden geçmektedir. Buharkent, sıcak su kaynakları ve jeotermal enerji santrali ile tanınan bir ilçedir. Jeotermal ısıtma sistemlerinin uygulanması için projeler geliştirilmektedir.
1987 yılında Kuyucak ilçesinden ayrılarak ilçe statüsüne kavuşmuş olan Buharkent, siyasi ve resmi işler dışında ihtiyaçlarını genellikle Denizli’den karşılar. Merkeze bağlı 8 mahallesi bulunmaktadır ve ilçenin toprakları genellikle Menderes Vadisi’nde yer alır. Topraklarının büyük çoğunluğu düz olan ilçenin kuzeyindeki en yüksek nokta, Karlıkdede Tepesi (1750 m) olarak bilinir. İlçenin topraklarını Büyük Menderes Nehri doğu-batı istikametinde sular.
İlçe, Kuyucak ilçesine bağlı bir bucak merkezi iken, 19 Haziran 1987’de 3392 sayılı kanunla ilçe merkezi haline getirildi. Günümüzdeki belediye başkanı Mehmet Erol’dur. Ekonomisi genellikle tarıma dayalıdır ve başlıca tarım ürünleri arasında pamuk, incir, üzüm, buğday ve zeytin bulunur. İlçede tarım ürünlerini işleyen atölyeler de mevcuttur. İlçe merkezinin doğusunda bulunan Kızıldere köyü yakınlarındaki jeotermal alanda Türkiye’nin ilk jeotermal santralı kurulmuştur.
1984’ten beri elektrik enerjisi ve kuru buz üretilmektedir. İncir üretimi, ilçenin gelir kaynakları açısından önemli bir yere sahiptir ve Buharkent Belediyesi, tarım ve sanayiyi bir araya getiren projeler üzerinde çalışmaktadır. Bu çabaların ilki, organize sanayi bölgesinin Buharkent’te kurulmasıdır.
Karoura Antik Kenti
Karura veya Karoura (Eski Yunanca: Κάρουρα), antik Karia’nın kuzeydoğu sınırında bulunan, Küçük Asya’nın eski bir kentiydi. Cadmus Sıradağları’nın doğusunda konumlanmıştır, bu da onu Strabo’nun tanımladığı Frigya’ya bağlar. Menderes Nehri’nin güney kıyısında, bugünkü Denizli’nin yaklaşık 19 kilometre kuzeybatısında yer alır.
Bu bölge, bilim adamları Pococke ve Chandler tarafından tanımlanan kaplıcalarla ünlüdür. Strabo’nun belirttiğine göre, Carura’da birçok han bulunmaktaydı; burası, yün ve diğer iç mekân ürünlerinin taşındığı büyük bir ticaret yolu üzerinde yer almasıyla bilinir. Bazı kaplıcalar Menderes Nehri’nde, bazıları ise nehrin kıyısında bulunmaktaydı.
Chandler, sıcak su kaynaklarına ait izler ve nehir üzerindeki antik bir köprü kalıntıları gibi belirtiler gözlemledi. Carura ile Laodikya arasında, Karya tanrısı Men Carus’a adanmış bir tapınak bulunmaktaydı; burası, ünlü bir Herofil tıp okuluna da ev sahipliği yapmıştır.
Herodot, Xerxes’in Kolose’den Sardes’e giderken “Kydrara” adlı bir yerden geçtiğini belirtir. Bu yer, Lidya ile Frigya arasındaki sınırdı ve Lidya kralı Kroisos buraya bir sınır steli dikmiştir. Modern bilim adamları, Carura’nın bugünkü Türkiye’deki Tekke yakınlarında olduğunu düşünmektedirler.
WhatsApp grubumuza katılmak için TIKLAYINIZ!