Dünya Düzeninin Temellerini Atan Sümerler

Tarih:

Paylaş

Sümerler, günümüzden 6 bin yıl önce yaşadığı bilinen en eski uygarlıklardan biridir. Tarihin ilk ve en önemli medeniyetlerini kurmuşlar, sayısız buluşun temelini atmışlardır. MÖ 4000-2000 yılları arasında ‘’Medeniyetin Beşiği’’ olarak bilinen, Fırat ve Dicle Nehirleri arasındaki bölgede varlık göstermişlerdir. Günümüz modern hukukunun, dinlerin, geleneklerin, burçların, hatta yazının temelleri onlara aittir. Sümerlerin kim olduğu, nereden gelip ve nereye gittikleri tam olarak bilinmemektedir.

Mezopotamya bölgesinde bolluk içinde yaşayan halk, dışarıya bağlı olmadan gelişmiş ekonomileri sayesinde bilim ve düşünce hayatının ilk temellerini atmıştır. Yazıyı icat etmişler ve ilk yazılı hukuk kanunlarını yayınlamıştır. İlk yazılı kurallar, MÖ 2375 yılında iktidara gelen Kral Urukagina tarafından yürürlüğe konulmuştur. Bu kanunlarla özel mülkiyet ve aile hukuku düzene konulmuştur. Kimsesizler, evsizler, yani güçsüzlerin güçlüler karşısında korunması yasal olarak garanti altına alınmıştır. Köleler bile düzenli olarak sağlık kontrolünden geçirilmiş ve kötü muameleye karşı koruma altına alınmıştır. Günümüz dünyasının neredeyse tüm düzeni Sümerlere dayanmaktadır.

Sümerlerin Temelini Attıkları Bilimsel Çalışmalar

Öncelikle göçebe halinde yaşayan insanları bir araya getirerek şehirleşmenin ilk temelleri Sümerlerde atılmıştır. Toplu yaşamın getirdiği gereklilikler dolayısıyla birçok konuda ilklere Sümerlerde rastlanmaktadır. Sümerler güneşi adaletin sembolü olarak görmüşler, güneşin karanlığı aydınlatması gibi adaletinde haksızlıkları ortadan kaldıracağına inanmışlardır. Onlara göre adalet, insanların hakkı ve devletinde görevidir. Hatta Sümer tabletlerinde şöyle bir cümle geçmektedir; ”karanlık sokaklara girmekten kimsenin korkmadığı, yürüyenlerin ayaklarına diken batmadığı ve insanların aç uyumadığı bir ülke hayal ediyorum”. Sümer adli sisteminde; suçlayıcı, savunma grubu, yargıç, yargıçlar heyeti, kâtip, avukat ayrıca günümüz Amerika mahkemelerinin temelini oluşturan jüri heyeti bulunmaktadır.

Evlilik yazılı bir belge ile mahkeme huzurunda kaydedilmiştir. Erkek, kadının hak ve hukukunu boşanma durumunda gereken tazminat ve nafakayı ilk olarak kabul ederdi. Kadın, kocasının sadakatsizlik yaptığını veya görevlerini yerine getirmediğini söylerse, boşanma hakkına sahip olurdu. Özellikle çocuklu boşanmalarda kadının ortak mülkiyet hakkı devam etmiş ve çocuk da mirastan eşit pay almıştır. Boşanmada nafaka ve tazminat her iki taraf için de söz konusudur. Şahitler ve yargıç karşısında gerçekleşen boşanmalar günümüz medeni hukukun temelidir. Bu kanunların ilk örneği İstanbul Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir. Sosyal hayatta kadın erkek eşitliğine çok önem vermişlerdir. Ayrıca Sümerlerde tapınaklar ve tanrıçalarda oldukça önemli bir yere sahiptir.

Yazıyı icat eden bu toplumda eğitim son derece önemlidir. Çocuklar küçük yaşta düzenli olarak okula gönderilmiştir. Okullarda matematik, yazı, hukuk gibi eğitimler verilmiştir. Bir yılı 360 gün, ayları da 30’ar gün olarak hesapladıkları Ay Takvimini bulmuşlardır. Gök cisimlerini o kadar iyi incelemişlerdi ki 5 gezegeni ve 12 burcu keşfetmişlerdir. Günümüzde kullanılan burç isimleri Sümerler zamanından kalmadır. Ayrıca Matematikteki dört işlemi, dairenin alanı gibi hesapları yapmışlardır. Saatlerin 60 dakika oluşu, dakikaların ise 60 saniye olması yine Sümerlere dayanmaktadır. Tekerleği icat eden ve geometriyi bulan ilk insanlarda yine Sümerlerdir.

Sümerler günümüz dünyasının bilimsel anlamda temellerini atacak kadar ilerleme göstermişlerdir. Sümerlerin bu kadar ilerlemesinin sebebi, bilimsel bakış açısına sahip olmalarıdır. Çok tanrılı bir inanışa sahip olan halk, bilim konusunda nesnel bir yaklaşım göstermiş ve olayları incelerken mantık çerçevesinde hareket etmişlerdir.

Günümüzde Uygulanan Sümer Gelenekleri

Her yıl 21 Mart’ta kutlanan Nevruz Bayramı, Sümerlerden kalma bir gelenektir. Sümer tanrıları olarak bilinen güneş tanrısı Tammuz ve ay tanrısı İnanna’nın her yıl 21 Mart’ta buluştuğuna inanılmaktadır. Bu buluşma kışın bitişini, toprağın bereketlenmesini simgelemektedir. Hristiyanların Paskalya Bayramı ve Hıdırellez’in kaynağı bu kutsal buluşmaya olan inançtan gelmektedir. Sümerlerden günümüze ulaşan gelenekler arasında, düğün öncesi yapılan gelin hamamı da yer almaktadır. Mezarların başına selvi ağacı dikme geleneği yine Sümerlerden günümüze ulaşan bir gelenektir. Sümerler mezarlarına Tammuz’u sembolize ettiğini düşündükleri için selvi ağacı dikmişlerdir.

21 Aralık’ta güneş tanrısı Tammuz ölmekte ve daha sonra tekrar dirilmektedir. Bu diriliş 25 Aralık’ta bir ağaç süslenerek kutlanmaktadır. Ağaçtaki süsler her türden meyveyi ve bereketi simgelemektedir. Bu inanış günümüzde Hristiyanlık dininde Noel olarak kutlanmaktadır. Sümer tanrılarından olan Tammuz ve Adonis vahşi bir domuz tarafından katledilmiştir. Sümer mitolojisinde domuz günahkâr bir varlık olarak, tanrı katili kabul edilmektedir. Sümer etkisinin görüldüğü birçok toplumda ve dinlerde domuz haramdır. Yere düşen ekmeğin öpülmesi yine Sümer geleneğidir. İnsanların topraktan yaratılmış olması ve kadının erkeğin kaburga kemiğinden yaratıldığı düşüncesi Sümer metinlerinde detaylı bir şekilde anlatılmaktadır.

Sümerler tanrıları sevindirmek, istekte bulunmak amacıyla ya da hastalıktan kurtulmak gibi sebeplerle adakta bulunurlardı. Bu sebeple sağlıklı bir hayvan adak olarak kurban edilirdi. Kurbanın sağ bacağı ve iç organları tanrılara takdim edilir, geri kalan ise insanlar arasında dağıtılırdı. Sümerler bir günü 12 saat olarak hesaplamışlar fakat bizim 1 saatimiz, onların 2 saatine eşittir. Dolayısıyla bir gün 24 saat olarak hesaplanmıştır. İsa Peygamberin 12 havarisi bu 12 saati ve ayrıca 12 burcu temsil etmektedir. Her 2150 yılda bir güneş başka bir burca denk gelmekte olduğunu hesaplamışlardır. ‘’Yaratılış ve Tufan’’ destanına, “Emeş ve Enten”e ilk kez Sümerlerde rastlanmıştır. Evlilik yüzüğü, nazar boncuğu da ilk Sümerlerde görülmüştür.

MS 1900’lü yılların sonunda Sümerler hızla yok olmaya başlamıştır. Sümerlerden geride ne dilleri ne de kültürleri kalmıştır. Binlerce yıl boyunca Sümerler hakkında hiçbir şey bilinmemiştir. Sümerler 19. yüzyılında yapılan çalışmalarla keşfedilmiştir. Ankara Dil Tarih Coğrafya Bölümü’nün kurulması ile Atatürk tarafından bir Sümeroloji bölümü açılmış ve Sümerler detaylı olarak incelenmeye başlamıştır. Günümüzde en çok Sümer tableti Türkiye’deki müzelerde saklanmaktadır. Bu konuda Türkiye 1935’ten beri önemli çalışmalar yürüten ülkelerden biridir. Suriye Savaşı’nın çıkması ile beraber o bölgede bulunan ve Sümerlerden kalan birçok tarihi yapı tamamen yok edilmiştir.

Paylaş

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Yerinde kripto para eğitimi ve desteğin avantajı

Kripto para piyasası, teknik terimler ve karmaşık işlem süreçleri ile yeni başlayanlar için oldukça zorlayıcı olabilir.

Altın Zincir Bileklik Modelleri

Altın zincir bilekliklerde kullanılan zincirler, farklı kalınlık ve desenlere sahip olabilir. İnce ve zarif bir görünüm isteyenler için...

Güney Kore’nin İncisi: Jeju Adası’nda Görülmesi Gereken 10 Yer

Squid Game dizisi ile gündeme gelen Jeju Adası, eşsiz doğal güzellikleri ve kültürel zenginlikleriyle ziyaretçileri büyüleyen bir cennettir.

Şifa Kaynağı Nisan Yağmuru: Faydaları, Neye İyi Gelir, Ne Zaman Toplanır?

Nisan yağmurlarının toplanma zamanlarını kaçırmamalıdır; çünkü yağmurun yağdığı zamanlar belirli bir döneme yayılmıştır.

Dubai’yi Sel Vurdu: Son 75 Yılın En Şiddetli Yağışları!

Körfez ülkelerini şiddetli yağışlar vurdu. Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE), son 75 yılın en yüksek yağış miktarının kaydedildiği bildirildi.
spot_img

Related articles

Yerinde kripto para eğitimi ve desteğin avantajı

Kripto para piyasası, teknik terimler ve karmaşık işlem süreçleri ile yeni başlayanlar için oldukça zorlayıcı olabilir.

Altın Zincir Bileklik Modelleri

Altın zincir bilekliklerde kullanılan zincirler, farklı kalınlık ve desenlere sahip olabilir. İnce ve zarif bir görünüm isteyenler için...

Güney Kore’nin İncisi: Jeju Adası’nda Görülmesi Gereken 10 Yer

Squid Game dizisi ile gündeme gelen Jeju Adası, eşsiz doğal güzellikleri ve kültürel zenginlikleriyle ziyaretçileri büyüleyen bir cennettir.

Şifa Kaynağı Nisan Yağmuru: Faydaları, Neye İyi Gelir, Ne Zaman Toplanır?

Nisan yağmurlarının toplanma zamanlarını kaçırmamalıdır; çünkü yağmurun yağdığı zamanlar belirli bir döneme yayılmıştır.