Dicle Nehri’nin hemen yanı başında yer alan Kırklar Dağı, aslında bir dağ değil Diyarbakır’a hâkim yüksek bir tepedir. Üzeri tepsi gibi düz olan bu tepe, bölge halkı arasında önemli bir yere sahiptir. Tepenin hemen yanında, Dicle Nehri üzerinde On Gözlü Silvan Köprüsü bulunur. Hakkında çeşitli efsaneler anlatılan Kırklar Dağı, şarkıların, ağıtların yakıldığı bir tepe olarak da bilinir.
Şehrin önemli bir kültürel mirası olan tepe, dillere destan Suzan Suzi efsanesinin türküye dönüşmesiyle ün yapmıştır. Bu tepenin ismi, bölgede kırk sayısının gizemine inanan insanlar tarafından sık sık anılır. Ayrıca, turistlerin de ilgisini çeken Kırklar Dağı, bölgenin doğal güzellikleri arasında en popüler yerlerden biridir.
Kırklar Dağının Efsanesi ve On Gözlü Köprü
Bölgede anlatılan bir efsaneye göre, geçmişte dağın mağaralarına giren 40 evliya bir daha geri dönmemiştir. Bazılarına göre, bu evliyalar hala dağda yaşıyorlar. Perşembe akşamları bir araya gelerek beyaz güvercinlere dönüşüyorlar ve sabaha kadar ibadet ediyorlar. Cuma Namazı’nı kıldıktan sonra dağılıyorlar. Dağda bulunan ve ‘’ziyaret’’ adı verilen mağara ise, çevredeki insanların dua ettiği ve dilek dilediği bir yerdir.
Süryani geleneklerine göre, Kırklar Dağı’nda bulunan kiliseye gitmek için On Gözlü Silvan Köprüsü yapılmıştır. Bu kilisede, kırk Hristiyan azizin kemikleri saklanır. Kırk sayısı ve Kırk Aziz İnancı, Silvan Kalesi’nde ve Mardin’deki Kırklar Kilisesi’nde kullanılan bir inançtır. Diğer şehirlerde de bu inanç, kiliselerde ve diğer alanlarda kullanılmaktadır. Dağdaki Kırklar Kilisesi, tepenin eteğinde yer alır ve beklenenden daha küçüktür.
Roma İmparatorluğu tarafından yapılan On Gözlü Köprü, Dicle Nehri’ne vurulan bir gerdanlık olarak tabir edilir. Köprünün ilk yapım tarihiyle ilgili farklı türde iddialar bulunmaktadır. Bazı iddialara göre, köprü şimdiki yerinde, antik dönemde de bir köprü olarak kullanılmaktaydı. Ancak, köprünün birkaç kez tamamen veya kısmen yıkılıp yeniden inşa edildiği düşünülmektedir. Bu nedenle, köprünün kesin yapım tarihi hakkında net bir bilgi bulunmamaktadır. Fakat köprü üzerinde yer alan kitabeye göre, köprü Mervaniler döneminde 1065 yılında inşa edilmiştir. Bu kitabe, köprünün yapım yılı olarak bilinen en yakın ve doğru tarihi göstermektedir. Bu tarihi yapım yılı olarak değerlendirenlerde bulunmaktadır.
Suzan Suzi Türküsünü Hikâyesi
Kırklar Dağında gerçekleşen, yaşanmış bir hikâyeden esinlenerek hazırlandığı belirtilen türkünün hikâyesi şöyledir; Kırklar Dağında, halk arasında “Kırklar Ziyareti” olarak bilinen bir yer vardır. Burada, çocuğu olmayan aileler adak adayıp dilekler dilerlermiş. Bir Süryani aile de yıllar boyunca çocukları olmaması nedeniyle son umutlarını burada denemek istemişler.
Süryani kadın, Kırklar Dağına giderek adaklar adamış ve dualar etmiş. Kırk gün boyunca bu adaklar ve dualar devam etmiş. Kırk gün sonra, kadın hamile kalmış ve Süryani ailenin bir kızı dünyaya gelmiş. Aile, sevinçlerinden kurbanlar kesmiş ve kutlamalar yapmışlar. Bu nazlı kızın adını da Suzan (Suzi) koymuşlar. Her yıl kızlarının doğum gününde, aile kızlarını giydirip süsleyerek Kırklar Ziyaretine gitmişler ve kurbanlar kesmişler. Bu geleneği uzun yıllar boyunca sürdürmüşler.
Zamanla büyüyüp güzelleşen Suzan, Müslüman komşularının oğlu Adil’e âşık olmuş. Yıllarca birbirlerine dokunmadan, konuşmadan öylece sevmişler. Bir doğum gününde, Suzan kurbanını kesmek için hizmetçilerle birlikte Kırklara gitmiş. Adil de onların peşinden gelmiş ve Suzan ile beraber dağın arkasına saklanmışlar. Ancak kırklar ziyareti bu beraberliği bağışlamamış ve Suzan ölümcül bir şekilde yaralanmış. Kız on gözlü köprünün yanındaki Dicle Nehri’nde boğularak hayatını kaybetmiş. Suzan’ın ölümünden sonra, Adil de akıl sağlığını yitirmiş. Ziyaret çarptı bizi diye diye, Suzi’nin ardından divane olmuş. Suzan Suzi adlı türkü, hikâyenin geçmekte olduğu Diyarbakır yöresine ait bir türküdür.
Suzan Suzi Türküsünün Sözleri
Karanlık sardı düzü
Ben öleydim
Suzan Suzi
Ziyaret çarptı bizi
Köprü altı kapkara
Anne gel beni ara
Saçlarım kumlara batmış
Tarak getir de tara
Köprünün orta gözü
Sular apardı düzü
Ben öleydim
Suzan Suzi
Dicle ayırdı bizi.