168 Nazca Çizgisi Daha Keşfedildi

Tarih:

Paylaş

Peru’nun Nazca Çöl’ünde yer alan ve Nazca Çizgileri olarak bilinen antik jeoglifler, ilk olarak 1920’lerde keşfedilmiştir. Bu çizimler; Peru’nun güneyinde yaşayan toplumlar tarafından, genellikle basit çizgiler, şekiller ve figürler şeklinde yapılmıştır. Japonya’daki Yamagata Üniversitesi’nden bilim insanları, Peru’daki Nazca Çölü’nde 168 yeni antik çizim keşfetti. Böylece Nazca Çizgilerinin resmi sayısı 358’e ulaştı. Bulunan yeni çizimlerin neredeyse yarısı insansı figürler içeriyor. Araştırmayı yürüten Yamagata Üniversitesi’nden Profesör Masato Sakai, bu ayki bulguların daha küçük olduğunu ve yerden görülebildiğini söyledi.

Nazca Çizgileri, ancak yukarıdan bakıldığı zaman tespit edilen şekillerdir. Çizgilerin antik çağda nasıl yapıldığı uzun yıllardır araştırma konusudur. Peru’nun güneyinde sürdürülen drone araştırmaları ve havadan görüntüleme çalışmaları sırasında yeni keşifler yapıldı. İnka Uygarlığından daha önce var olan Nazca Uygarlığına ait olduğu düşünülen çizgilerin tam olarak ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. Bu çizimlerin tarihi, çizgilerin çevresinde ortaya çıkarılan kil kapların tarihlenmesine göre, MÖ 100 ile MS 300 yılları arasına tarihlendirilmektedir.

Nazca Çizgilerinin Araştırılması

İngiliz The Guardian Gazetesi’ne konuşan bir arkeolog; bilim insanlarının çölde var olan bütün Nazca Çizgilerinin sadece yüzde 5’ini ortaya çıkardığını düşündüğünü belirtmiştir. Ancak, Japonya’daki Yamagata Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, yerel arkeologlarla işbirliği yaparak bu oranı iki katına çıkardı. Ayrıca topladıkları bilgiler, yapay zekâ programları tarafından inceleniyor. Kullanılan bu programlar, insan gözüne kıyasla daha hızlı ve daha güvenilir biçimde farklı şablonları seçebiliyor. Yeni teknolojiler; arkeologlar tarafından araştırılan, çizimlerin yapılma amacını kavranmasına daha da yaklaştırmaktadır.

Bu antik çizimlerin çoğu, düz arazide çizildiği için yakınlardaki seyir noktalarından görülmesi oldukça zordur. Bunun yanı sıra çizgiler, alta yatan zıt renkli toprağı ortaya çıkarmak amacıyla kayalar ve molozlar temizlenerek yaratıldığından, doğal erozyon keşiflerin gerçekleştirilmesini zorlaştırmaktadır. Ancak dronların kullanılması sayesinde çizimlerin çoğu ortaya çıkarılabiliyor. Günümüz teknolojisiyle ve dronlarla yapılan çalışmalar Nazca çizimlerinin geçmişte olduğundan daha kesin bir şekilde görülmesine olanak sağlıyor

Bulunan Yeni Jeoglifler

Çizgiler ortaya çıktığından bu yana çok farklı şekillerde yorumlanmıştır. Fakat çoğunlukla gökyüzünde inanılan bir tanrı tarafından görülmesi için yapıldığı düşünülmektedir. Bu tasarımların çoğu, kuşlar, orkalar(katil balina), kediler ve yılanlar gibi hayvan figürlerini içerir. Ancak birkaç tanesi yalnızca basit çizgiler ya da yamuk desenler şeklinde zemine işlenmiştir. Nazca Çizgileri araştırma programının baş arkeoloğu Jorge Olano, yeni keşfedilen figürlerin ortalama 2 ila 6 metre uzunluğunda olduğunu söyledi.

Nazca Çölü’nün bir bölümü 1994 yılında ‘Dünya Mirası Alanı’ olarak belirlenmiş ve o zamana kadar sadece yaklaşık 30 jeoglif keşfedilmiştir. Bu jeoglifler, büyük oranda bitki ve hayvan figürlerinden ibarettir. Ancak, 2019 yılına geldiğimizde, arkeologlar büyük kısmı insansı figürleri betimleyen yaklaşık 200 jeoglif ortaya çıkarmıştır. Yamagata Üniversitesi’nden araştırmacılar da bu çalışmalara katılarak, Nazca Çizgileri Dünya Mirası Alanı’nda 168 yeni jeoglif tespit ettiler. Bu çizimlerin neredeyse yarısı insanları andıran figürler betimliyor. Bu son bulunan çizimlerle birlikte, bilinen Nazca çizgilerinin resmi sayısı 358’e ulaşmıştır. Nazca Çizgilerinin çözülemeyen gizemleri ve özellikleri ile ilgili makale için TIKLAYINIZ.

Paylaş

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Zerdüştlerin Kutsal Merkezi Taht-ı Süleyman ve Hz. Süleyman’ın Cinleri Hapsettiği Yer!

Taht-ı Süleyman, efsaneler ve tarihle iç içe geçmiş bir bölge olarak, Zerdüşt inancının ve İslam öncesi İran kültürünün derin bir izini taşır.

Tektaş Pırlanta Yüzüklerde Son Trendler – Yılın En Gözde Modelleri!

Evlilik tekliflerinin vazgeçilmezi, aşkın sembolü, tektaş pırlanta yüzük. Anlamı ve estetiğiyle öne çıkan bu zarif mücevher, aşkın sonsuzluğunu simgeliyor.

Maoriler Kimdir? Geleneksel Haka Dansı ve Ortaya Çıkış Hikayesi

Haka dansı, Maori kültürünün güçlü bir ifadesidir ve dünya çapında hem spor sahalarında hem de kültürel etkinliklerde unutulmaz bir deneyim sunar.

Yerinde kripto para eğitimi ve desteğin avantajı

Kripto para piyasası, teknik terimler ve karmaşık işlem süreçleri ile yeni başlayanlar için oldukça zorlayıcı olabilir.

Altın Zincir Bileklik Modelleri

Altın zincir bilekliklerde kullanılan zincirler, farklı kalınlık ve desenlere sahip olabilir. İnce ve zarif bir görünüm isteyenler için...
spot_img

Related articles

Zerdüştlerin Kutsal Merkezi Taht-ı Süleyman ve Hz. Süleyman’ın Cinleri Hapsettiği Yer!

Taht-ı Süleyman, efsaneler ve tarihle iç içe geçmiş bir bölge olarak, Zerdüşt inancının ve İslam öncesi İran kültürünün derin bir izini taşır.

Tektaş Pırlanta Yüzüklerde Son Trendler – Yılın En Gözde Modelleri!

Evlilik tekliflerinin vazgeçilmezi, aşkın sembolü, tektaş pırlanta yüzük. Anlamı ve estetiğiyle öne çıkan bu zarif mücevher, aşkın sonsuzluğunu simgeliyor.

Maoriler Kimdir? Geleneksel Haka Dansı ve Ortaya Çıkış Hikayesi

Haka dansı, Maori kültürünün güçlü bir ifadesidir ve dünya çapında hem spor sahalarında hem de kültürel etkinliklerde unutulmaz bir deneyim sunar.

Yerinde kripto para eğitimi ve desteğin avantajı

Kripto para piyasası, teknik terimler ve karmaşık işlem süreçleri ile yeni başlayanlar için oldukça zorlayıcı olabilir.