Antik dönemlerden bu yana Davud’un Yıldızı olarak bilinen altıgen yıldız, semboller arasında yoğun bir şekilde araştırılan ve çeşitli anlamlara sahip olan bir simgedir. Bu sembol, farklı coğrafyalarda yaşayan ve çeşitli kültürlere mensup insanlar tarafından farklı şekillerde yorumlanmıştır.
Davud’un Yıldızı’nın anlamı, dinlerin doğuşuyla birlikte farklı anlamlar kazanmıştır. Bu sembol, Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam dinlerinde kabul görmüş ve önemli bir yer edinmiştir. Dinlerin etkisiyle bu sembol, farklı dini inançlarla ilişkilendirilmiş ve çeşitli anlamlarla özdeşleştirilmiştir.
Davud’un Yıldızı Sembolünün Ortaya Çıkışı
Davud’un Kalkanı olarak da bilinen bu sembol, MÖ 1000’li yıllardan beri Yahudilerin milli sembolü olmuştur. İbranice “magen” kelimesi, “hagana” veya “lehagen” gibi savunma anlamlarına gelen kelimelerle aynı kökten gelir ve “koruyucu” ve “savunucu” anlamına gelir. 1948’de İsrail devletinin kuruluşuyla birlikte Davud’un Kalkanı, İsrail bayrağında kullanılmaya başlanmıştır.
Efsaneye göre, İsrail kralı Hz. Davud, düşmanı Nemrut ile savaşmadan önce hazırlık yapar. Bu hazırlıkta, arkasına iki üçgenin birleştiği bir kalkan takmaktır. Savaşın en kritik anında üçgenler birleşerek bir yıldız sembolü oluşturur ve Kral Davud’un zafer kazanmasını sağlar. Bu olaydan sonra Kral Davud’u koruyan sembol, Davud’un Kalkanı (Magen David) veya Davud Yıldızı olarak adlandırılır.
Orta Çağ’da, altı köşeli yıldız kötülüklerden koruyan bir tılsım olarak görülmüştür. Yahudiler ve Hristiyanlar tarafından Davud Yıldızı olarak adlandırılan bu sembole, Müslümanlar Süleyman Mührü demiştir. Bu sembol, kötülüklerden ve çeşitli tehlikelerden koruyacağına inanılarak bir tılsım olarak kullanılmıştır. Osmanlı döneminde, Davut Yıldızı’nı takan kişinin korunacağına dair bir inanış yaygındı.
Bu sembol, dünyanın farklı coğrafyalarında ve kültürlerinde farklı şekillerde yorumlanmaktadır, özellikle dini açıdan çeşitli anlamlar yüklenmektedir.
Davud’un Yıldızının Yahudilerdeki Önemi ve Anlamı
Davud’un Kalkanı, Yahudiliğin evrensel bir sembolü olarak kabul edildiği için yüzyıllardır birçok dindar Yahudi, mezarlarda bu sembolü kullanmıştır. Fransız İhtilali’nden sonra, Yahudiler dini kimliklerini daha rahat bir şekilde ifade edebilir hale gelmişlerdir ve bu durum, Davud’un Kalkanı’nın Hristiyanların Haç’ı veya Müslümanların Hilâl’i gibi dini bir sembol olarak açıkça kullanılmasına olanak sağlamıştır.
Bazı Ortodoks Yahudi gruplar, hekzagramın doğaüstü olaylarla ilişkilendirilmesi nedeniyle Yahudi sembolü olarak kullanılmasına karşı çıkmaktadır. Neturei Karta ve Satmar gibi bazı Haredi gruplar da sembolü Siyonizm sembolü olduğu gerekçesiyle reddederler.
Ancak günümüzde modern Ortodoks sinagogları ve diğer gruplara ait bazı sinagoglar, Davud’un Kalkanı’nın bulunduğu İsrail bayrağını Tevrat rulolarıyla birlikte sinagog girişinde açıkça sergilemektedirler. Bu durum, sembolün dini kimlik ve inançları ifade etme bağlamında geniş bir kabul görmeye devam ettiğini göstermektedir.
Yahudilikte, Kabala’nın sembole yüklediği anlam özellikle önemlidir. Kabala, Davud’un Yıldızı’nı yıldızın merkezini de içeren yedi duygusal noktayla ilişkilendirir. Altı nokta uyumu, nezaketi, azmi, asaleti, ciddiyeti ve büyüklüğü temsil ederken, yıldızın merkezi sağlamlığı simgeler.
Davud’un Yıldızı veya Kalkanı, bazı Yahudi kaynaklarına göre yedi rakamını temsil eder. Bu sembol, Eshkol Ha-Kofer adlı en eski Yahudi metni olan Judah Hadassi’ye aittir ve 12. yüzyıla aittir. Metinde yedi meleğin adları listelenir ve her biriyle ilişkilendirilen sembol, “Davud’un Kalkanı” olarak adlandırılır. Yahudilikte yedi rakamı önemlidir; çünkü Tanrı’nın evreni altı günde yarattığına ve yedinci gün dinlendiğine inanılır.
Haftanın altı günü çalışma yapılırken, yedinci günü (Şabat günü) dinlenmeye ayrılır. Ayrıca, Tanrı’nın yedi ruhu olduğuna inanılır ve antik Çadır Tapınak Mişkan’da ve Kudüs Tapınağı’nda Menora adlı şamdanın yedi kolu bulunur. Bu nedenle, Davud’un Yıldızı, muhtemelen antik tapınaktaki Menora’nın 3+3+1 düzenini sembolize etmesiyle sinagoglardaki ana bir sembol haline gelmiştir.
Amblemin kökeni kesin olarak bilinmese de, bazı hipotezler öne sürülmüştür. Bir hipoteze göre, sembol şeklini “Davud” kelimesinden alır. İbranice’de Davud kelimesi üç harfle yazılır (דוד). D harfi “dalet” olarak okunur ve Yunanca “delta”ya benzer. Bu iki harf, şekil olarak üçgene benzer. Muhtemelen, Davud’un Yıldızı, bu harflerden birinin ters çevrilmesi ve diğerinin üzerine konulmasıyla oluşturulan bir aile amblemi olabilir.
Bazı araştırmacılar, 6 köşeli yıldızın (hekzagramın) astrolojik olarak Davud’un doğumunu veya kral olarak seçilmesini sembolize ettiğini ileri sürmüşlerdir. Hekzagram, astrolojide “Kral Yıldızı” olarak bilinir ve Zerdüştlükte önemli bir astrolojik semboldür. Bu sembolün Yahudilikteki kullanımına dair en eski arkeolojik kanıt, Sidon, Lübnan’da bulunan ve Joshua ben Asayahu’ya atfedilen MÖ 7. yüzyıla ait bir kitabedir.
Davud’un Kalkanı, II. Dünya Savaşı sırasında, özellikle Yahudi Soykırımı sırasında, Nazi yönetimi tarafından Yahudileri tanımak ve ayırt etmek için zorla kullanılan bir semboldü. Polonya’nın 1939’da Nazi Almanyası tarafından işgal edilmesiyle birlikte, Yahudilere kimliklerini belirten işaretler takma zorunluluğu getirildi. Bu işaretlerden en bilineni, sarı renkte ve üzerinde “Yahudi” yazan rozetti.
Davud’un Yıldızının Diğer Dinlerdeki Anlamları
Davud’un Yıldızı, genellikle İsrail ve Yahudilikle ilişkilendirilse de Hristiyanlık ve Müslümanlıkta da özel bir konuma sahiptir. Kral Davud’un sembolle ilişkilendirilmesi, Yahudilikten çok daha geniş bir kapsamda Hristiyanlık ve Müslümanlıkta da değer görür. Kral Davud, koruyucu bir figür olarak kabul edilir ve altı köşeli yıldız sembolü onun ve halkının koruyucu gücünü temsil ettiği için Davud’un Yıldızı olarak adlandırılır.
Hristiyanlıkta, Ortodoks inanışa göre bu sembol, Tanrı’nın dünyayı yaratmasını temsil eder. Bazıları ise sembolün Eski ve Yeni Ahit’in birliğini simgelediğine inanır. Bazı Hristiyan kiliselerinde haçın en üst kısmında Davud’un Yıldızı bulunur. Birçok Hristiyan ilahiyatçı, bu sembolü Sabah Yıldızı ile ilişkilendirir; Sabah Yıldızı, günahları, kötü niyetleri ve ölümü ortadan kaldıran bir figür olarak bilinir.
Müslümanlıkta, sembol Süleyman Mührü olarak adlandırılır. Kuran’da Hz. Süleyman‘ın hayatına dair anlatılan bölümlerde altıgen yıldızın bulunduğu bir mühürden bahsedilir. Hz. Süleyman’ın bu sembol aracılığıyla rüzgârı, cinleri ve hayvanları kontrol ettiğine inanılır. Osmanlı döneminde, bu sembol saraylarda, camilerde, kitaplarda ve çeşitli diğer yerlerde yaygın olarak kullanılmıştır.
Davud’un Yıldızı sembolü İslam mimarisinde öne çıkan bazı önemli camilerde bulunabilir. Örneğin, Üsküdar’daki Valide Sultan Camii’nin kuzey kapısı, Selimiye Camii ve Bursa Ulu Camii‘nin kapıları gibi tarihi yapıların süslemelerinde bu sembol sıkça görülebilir. Bu camilerin mimari detaylarında ve süslemelerinde sembolün kullanımına sıkça rastlanır.
İslam inancına göre, Hz. Âdem cennetten üç şey getirmiştir ve bunlardan biri Mührü Süleyman olarak bilinir. Mührü Süleyman, semavi inanca sahip olan tüm dinler tarafından kabul görmüştür. Bu sembol, hikmet, bereket, güç ve her türlü şerden koruyan bir tılsım olarak görülmüştür. Hz. Süleyman’ın pek çok şeye hükmetmesini sağladığına inanılan bu mührün cennette Hz. Âdem’e ait olduğuna inanılır. Daha sonra Cebrail’in bu mührü Hz. Süleyman’a verdiği inancı da vardır. Bu sembol, Yahudilerin sembol olarak benimsemeden önce birçok farklı kültür ve din tarafından kullanılmıştır.
Hz. Süleyman’ın Mührü ve Hz. Davud’un Yıldızı Konusunda Görüş Ayrılıkları
Hz. Süleyman’ın mührüyle, Hz. Davud’un Yıldızı arasındaki ilişki konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Bazı âlimler, Hazreti Süleyman’ın mührünü belirleyen nüshaların ve İslam âlimlerinin kitaplarının varlığından bahsederler. Ancak, İsrail Bayrağı’ndaki altı köşeli yıldızla Hazreti Süleyman’ın mührü arasında doğrudan bir bağlantı olduğuna dair fikir ayrılıkları bulunmaktadır. Çünkü Hazreti Süleyman’ın mührü, tarihte Selçuklu döneminde de kullanılan sekiz köşeli bir yapıya sahiptir. Sekiz köşeli yapı, her bir köşesine farklı manalar atfedilmiştir.
Ancak İsrail Bayrağı’ndaki sembol altı köşelidir ve sekiz köşe sembolüyle doğrudan bir ilişkisi bulunmamaktadır. Geçmişte bazı kişiler tarafından, özellikle çocukluk dönemlerinde, bu sembolün Masonlarla veya Yahudilikle ilişkilendirildiği gibi anlamalar olmuştur. Ancak bugün yapılan incelemeler göstermektedir ki, İsrail Bayrağı’ndaki sembol altı köşelidir, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde kullanılan sembol ise sekiz köşelidir. Bu nedenle bu sembollerin birbirinden farklı olduğu ve ayrılmaları gerektiği görüşü dile getirilmektedir.
WhatsApp grubumuza katılmak için TIKLAYINIZ!