Fırat Nehri, 2.800 km uzunluğu ile Güneybatı Asya’nın en uzun nehridir. Başlangıç noktaları; Ağrı Diyadin’den kaynağını alan Murat Nehri ve Erzurum Dumludağ’dan kaynağını alan Karasu Nehri’dir. Bu nehirler, Elazığ il sınırlarında birleşerek Fırat Nehri’ni oluştururlar. Ortadoğu’nun en uzun akarsuyu olan Fırat Nehri geçtiği ülkeler olan Türkiye, Suriye ve Irak’taki kentlere hayat verir. Kaynağını cennetten aldığına inanılan ve en eski medeniyetlerin beşiği olan Fırat, Mezopotamya uygarlıklarından başlayarak, insanlık tarihinin ilk sırlarını da barındırmaktadır.
Bazı kıyamet alametleri ile ilgili hadisler arasında, Fırat Nehri ve bu nehrin sularıyla ilgili olanlar da bulunmaktadır. Fırat Nehri’nin altında saklanan büyük bir sırrın olduğu ve kıyamet vakti yaklaştığında bu sırrın ortaya çıkacağı rivayet edilmektedir. Peygamber efendimiz (sav), hadislerinde böyle bir konudan bahsetmiştir. Vakti geldiğinde, nehrin altındaki gizem gün yüzüne çıkacak ve ülkeler ona sahip olabilmek için birbirleriyle mücadele edeceklerdir. Konu ile ilgili hadisler şu şekildedir;
“İhtimal, Fırat’ın suları çekilecek, kuruyacak. Ortaya altından bir hazine çıkacak, kim orada bulunursa, hiç bir şey almasın.” (Buhari, Fiten, 24, Müslim, Fiten, 30.)
“Fırat nehrinin suları çekilerek altından bir dağ ortaya çıkacak, insanlar bunu almak için, vuruşacak ve her yüz kişiden, sadece biri hayatta kalacak. Bu zaman gelinceye kadar kıyamet kopmaz.” (Müslim, Fiten, 29.)
Kaynağı Cennetten Gelen Nehirler
Her nehrin başlangıcı farklı yerlerden çıkmaktadır. Ancak tüm sular ve nehirler Allah’ın rahmet hazinesinden gelmektedir. Nitekim nehirlerin bir kısmının cennetten geldiği rivayet edilmiştir. Sahih-i Buhari’den rivayet edilen “İsrâ” hadisinde, Miraç Gecesinde Peygamber Efendimiz (sav) Hz. Cebrail ile birlikte gezerlerken Sidretü’l-Münteha’ya gelirler ve Hz. Cebrail şöyle der; “İşte bu Sidretü’l-Müntehâ’dır. Bu ağacın dibinden dört nehir kaynıyordu. İki nehir zahir, iki nehir de bâtın idi.” Resulullah, ‘Ey Cebrail, bu dört nehir nedir?’ diye sorar. Cebrail (a.s.), ‘Bâtıni nehirler cennette iki nehirdir; zahiri olan nehirler Nil ile Fırat nehirleridir.’
Hadislerden edinilen bilgiye göre, Hz. Cebrail’in bahsettiği cennetten dünyamıza ulaşan nehirler arasında başta Fırat Nehri ve Afrika kıtasında dünyanın en uzun nehri olan Nil Nehri geliyor. Bunun yanı sıra başka hadislerde aktarılan bilgilere göre, cennetten dünyamızda akmaya devam eden nehirler arasında Fırat, Nil, Seyhan, Ceyhan ve Dicle nehirleri olmak üzere toplam 5 tanedir. Bu nehirlerin suları cennetteki kaynaklarından dünyamıza ulaşarak, dünyanın farklı yerlerinde hayatın devamını sağlamaktadır.
Fırat Nehri’nin Altında Bulunan Altın Dağ
Fırat Nehri’nin altında büyük bir sır yattığına dair peygamberimizin bildirdiği hadisler mevcuttur. Bu sır, ülkeler arasında bir karışıklık yaratacak kadar önemli ve değerli bir sırdır. Zamanı geldiğinde Fırat Nehri’nin suları kuruyacak ve yatağında altından bir dağ ortaya çıkacaktır. Bu dağ insanlar arasında bir savaşa sebep olacak ve her yüz kişiden sadece bir kişi hayatta kalabilecektir.
Konu ile ilgili hadis şu şekildedir; “Fırat nehrinin altın bir dağ üzerinden açılması yakındır. İnsanlar bunu işitince ona yürüyecekler ve onun yanında bulunan insanların bundan bir şey almasına müsaade edersek, bunun hepsi götürülür, diyecektir. Müteakiben onun için harb edecekler ve her yüz kişiden doksan dokuzu öldürülecektir.” (Müslim, Fiten, 29.)
Peygamberimizin bu hadisinde belirttiği olay, bir kıyamet habercisi olarak görülür. Hadislerden yola çıkan pek çok kişi ise, bu hazineyi bulmak için harekete geçmiş durumdadır. Ancak Peygamberimizin bahsettiği bu hazine, 2.800 km uzunluğundaki Fırat Nehri’nin hangi bölgesinde olduğu bilinmemektedir. Fırat Nehri’nin altında bulunduğu söylenen altından dağın vakti geldiğinde kendini göstereceği söylenmektedir. Ayrıca yeraltında büyük hazinelerin olduğu ve bunların kıyamet yaklaştığında Hazreti Mehdi tarafından ortaya çıkarılacağına dair bir inanış mevcuttur. Bu nedenle, bazı âlimler Fırat nehrindeki hazinenin Hazreti Mehdi döneminde ortaya çıkacağına inanmaktadır.
Fırat Nehri sadece Müslümanlar için değil, dünya tarihi ve dinlerinde de önemli bir yere sahiptir. Tevrat’ta Hazreti Âdem’in, Aden Bahçesi’ne konulduktan sonra Aden’den bir nehir doğup dört kola ayrıldığı ve bu dört kolun üçüncüsünün Fırat, dördüncüsünün ise Dicle Nehri olduğu anlatılmaktadır. İncil’de ise kıyamet alametlerinin anlatıldığı vahiy bölümünde, Fırat Nehri yine önemli bir rol oynar ve Fırat Nehri’nin önemi vurgulanır. Bu nedenle, Fırat Nehri’nin altında saklanan büyük bir hazinenin keşfi, farklı inançlara sahip insanlar için de büyük bir önem arz etmektedir. Bu da orta doğuda yaşanan karışıklıkların sebebinin bu nehirlerle bir bağlantısı olabileceği sorusunu akıllara getirmektedir.
Fırat Nehri’nin Altında Bulunan Hazine İle İlgili Teoriler
Bazı teorilere göre Amerika, İsrail ve İngiltere, uzaydan çektikleri fotoğraflar yardımıyla Fırat nehrindeki olası altın bölgelerini işaretlemişlerdir. Bu durum, Fırat ve Dicle nehirlerinin hedefte olduğu iddialarını ortaya çıkarmıştır. Bununla birlikte, İsrail bayrağındaki 2 mavi çizginin, Yahudilerin dua şalı adı verilen kumaştaki çizgilerden esinlenildiği resmi olarak açıklanmasına rağmen, bazılarına göre bu çizgiler, Fırat ve Dicle nehirlerini temsil etmektedir.
Fırat Nehri’nin altında bulunan hazine ile ilgili Peygamberimizin hadislerini farklı anlamlarda açıklamaya çalışan âlimler de vardır. Kimilerine göre nehrin kurulmasıyla ortaya çıkacak olan hazineden peygamber efendimizin kastettiği şey, bildiğimiz anlamıyla hazine değil, petrol de olabilir. Veya direkt olarak nehrin suyunun kendisi de olabilir. Zira hızla artan dünya nüfusuyla doğal su kaynakları giderek azalmaktadır. Gelecekte yaşanma ihtimali bulunan su savaşlarının odak noktası, Fırat ve Dicle nehirleri olabilir. Bu anlamda bakılacak olursa Fırat’ın altından çıkacak olan büyük hazinenin gelecekte çok daha bulunmaz ve değerli olacak suyun kendisi olabilir. Ancak Peygamberimizin hadislerini öncelikle söylendiği gerçek anlamıyla değerlendirmek daha doğru görülmektedir.
