Giresun’un Çanakçı ilçesine bağlı Kuşköy, farklılığı ile göz kamaştıran köylerden biri haline gelmiş durumda. Kuşdili olarak anılan ve özünde ıslıkla iletişim kurulan bir dil, bu köyde sakinlerini bir araya getiriyor ve dünya genelinde büyük ilgi çekiyor. Bu özel dil, kuş seslerini taklit ederek iletişim kurma sanatını içerir ve köyün kültürel mirasının önemli bir parçasını temsil etmektedir. Köy halkının benzersiz iletişim yöntemi olan kuşdili, 2017 yılında UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne dâhil edildi.
Köyün tarihi adı, 1916 yılı kayıtlarına göre “Kuşçulu” olarak geçmektedir. Bu köyde, neredeyse üç asırdır sürdürülen ilginç bir iletişim yöntemi olan kuşdili, halkın yaklaşık yarısı tarafından kullanılmaktadır. Köy, daha önceleri Karabörk köyüne bağlı bir mahalle olarak kabul ediliyordu, ancak 6 Haziran 1956’da kendi köy statüsünü kazandı. Köy, Giresun ili Görele ilçesine bağlıydı, fakat 1990 yılında yeni oluşturulan Giresun ili Çanakçı ilçesine dâhil edildi.
Kuşköy, 1431 yılında Osmanlı egemenliği altına girdi. Ancak, 1916 yılında Rus işgaline maruz kalarak yaklaşık iki yıl boyunca işgal altında kaldı. 13 Şubat 1918 tarihinde de işgalden kurtuldu.
Kuş Dili Kullanımının Sebebi
Karadeniz Bölgesi’nde, arazinin engebeli ve dağınık olması nedeniyle telefon hatları sık sık arızalanır. Bu nedenle iletişim sorunları yaşanır ve bu sorunları aşmak için ıslık sesleri kullanılır. Kuşköy’de ise ıslık, basit iletişim ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılır ve bu, olağan bir ıslıkla iletişimden çok daha gelişmiş bir formdadır.
Kuşköy’deki, insanlar haberleşmek için ıslık çalarlar. Bu ıslık, kuş sesine benzediği için yöre halkı tarafından “Kuşdili” olarak adlandırılır. Telefonların olmadığı veya sınırlı olduğu dönemlerden günümüze Kuşdili, insanların karşılarındaki kişiye “Bu akşam bize gelin.”, “Yarın çay toplamaya gidelim.”, “Yarım kilo un getir.”, “Taze ekmek var mı?”, “İki kilo domates alacağım.” gibi günlük ifadeleri rahatça iletmelerini sağlar.
Ayrıca Kuşköy’de yaşayanlar, “Düşman işgalinde bile atalarımız bu dili kullanmış; tarlada, bağda, bahçede hep Kuşdili kullanılmış” derler. Başka bir deyişle, Kuş dili, hem günlük yaşamı kolaylaştırmak hem de tehlikeli durumlarda kamuflaj amacıyla kullanılabilen bir iletişim aracıdır.
Islıkla İletişim Eski Bir Geleneğe Dayanır
Islıkla iletişim kurmak yeni bir kavram değildir. Asırlar boyunca, dünyanın farklı kültürlerinde ıslık temelli diller kullanılmıştır. Ünlü tarihçi Herodot, Etiyopya’da yaşayan bir toplumun “yarasa” sesini andıran ıslıklarla iletişim kurduğunu yazmıştır. Bugün, Kanarya Adaları’nda benzer bir kuşdili 600 yıldır kullanılmaktadır.
Kuşköy’deki bu olgunun bir araştırmacısı olan Türk asıllı Alman biyopsikolog Onur Güntürkün, kuşdilinin hem harika bir kültürel öge olduğunu hem de heyecan verici bir doğa deneyi olduğunu ifade eder.
Kuşdili Kültür ve Sanat Festivali
Kuşköy’de, bu geleneğin tanıtılması ve gelecek nesillere aktarılması için her yıl Temmuz ayının ortalarında Kuşdili Kültür ve Sanat Festivali düzenlenir. Çanak Belediye Başkanı, festivalin bu gelenek için çok önemli olduğunu belirtir:
“Bu topraklarda, yöre insanlarının yaşadığı günden bu yana var olan geleneğin şenliğin havasına bürünmüş halidir festival. Önceden yaşam tarzının bir yansımasıydı. Şimdi cep telefonlarıyla sadece gösteri amacıyla kullanılıyor. Gelecek nesillere aktarılması noktasında biraz sıkıntı çekilen, bu dünyanın kültürel miras bakımından en olağanüstü varlıklarından biridir kuşdili. Umarım bu gelenek bu coğrafyada sonsuza kadar devam eder. Gökyüzünde ıslık seslerimiz her daim yankılanır, gelecek nesillere aktarılır.”
Kuşköy’deki bu kültürel miras, dünyanın çeşitli medya kuruluşlarının ilgisini çekmektedir. Japonya, Almanya, ABD gibi ülkelerden gelen gazeteciler ve belgesel yapımcıları, köydeki bu miras hakkında haberler yapmaktadır.