Afyon’da bulunan tarihi Frig Vadisi, Antik çağlardan beri önemli bir yerleşim yeri olmuştur. Frigler, bölgede MÖ 12. yüzyıldan itibaren yaşamışlar ve yaklaşık 700 yıl boyunca burada varlıklarını sürdürmüşlerdir. Bölgede bulunan tarihi kalıntılar, Friglerin zengin kültür ve medeniyetlerini yansıtmaktadır. Tarihi Frig Vadisi, Afyon İhsaniye ilçesi sınırları içinde bulunmakta olup “Antik Yol” olarak adlandırılan yer, jeolojik yapısı ve ilginç tekerlek izleriyle dünyanın dikkatini çekmektedir.
Eskişehir, Kütahya, Ankara ve Afyonkarahisar’ı kapsayan geniş bir coğrafyada yer alan Frigya, binlerce yıllık tarihi ile birlikte yağmur ve rüzgârın etkisiyle oluşan tüf kayaç yapısındaki peri bacaları, oyma kaya mezarları ve anıt abidelerle büyüleyici bir manzara sunmaktadır. Tarihi Frig Vadisi, doğal bir açık hava müzesi gibi görülmekte ve sit alanı olarak korunmaktadır. Ayrıca, 2015 yılından beri UNESCO tarafından Dünya Kültürel Mirası Geçici Listesi’nde yer alarak uluslararası alanda da tanınmaktadır.
Tekerlek İzleri Üstün Zekâlı Bir Irka Ait Olabilir
Frigya’nın Göynüş Vadisi’nde bulunan kral yolu, ticaret yolu olarak kullanıldığı düşünülen tarihi bir güzergâhı oluşturmaktadır. Yoldaki tekerlek izleri, bölgedeki tüf kayalıklarında oluşmuş ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 1994 yılında tescillenmiştir. “Antik Yol” olarak da bilinen bu güzergâh, Göynüş Vadisi’nde başlamakta ve Afyonkarahisar-Eskişehir kara yoluna kadar devam etmektedir. Yol, tarihi açıdan büyük önem taşımakta ve bölgedeki zengin kültür ve medeniyetleri yansıtmaktadır.
Frigya’da bulunan ve tekerleklerin aşındırması sonucu oluşan “kral yolu” adı verilen izler, yerli ve yabancı turistlerin yanı sıra jeologlar, arkeologlar ve sanat tarihçilerinin de ilgisini çekmektedir. Bölgedeki izler, Rus bilim adamı ve jeolog Alexander Koltypin’in iddialarıyla birlikte dünya medyasında da merak uyandırmıştır. Koltypin, bu izlerin 12-14 milyon yıl önce yaşayan üstün zekâlı bir ırka ait olabileceğini öne sürmüştür.
Yapılan Bilimsel Çalışmalar
İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tanır, bölgede daha önce arkeolojik ve jeolojik bilimsel çalışmaların yapıldığını belirtmiş ve Frig Vadisi’ne dünyanın farklı ülkelerinden ve ülkemizden birçok uzmanın gelerek incelemelerde bulunduğunu ifade etmiştir. Tanır, bölgenin kayaç yapısı ve tarihi dokusunun gerçekten merak uyandırdığını ve ilerleyen yıllarda yapılan araştırmaların daha da derinleştirilerek başka verilere ulaşabileceğini söylemiştir.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tanır, Frig Vadisi’ndeki kaya yerleşimlerinin Hititler, Frigler ve Roma dönemlerinden izler taşıdığını belirtmiştir. MÖ 1200 ile 700 yılları arasında Hititlerin, MÖ 7. yüzyılda Friglerin hâkimiyet sürdüğünü ve bölgenin 2015 yılında UNESCO Dünya Kültürel Mirası Geçici Listesi’ne girdiğini söylemiştir. Frig Vadisi’nin son dönemde turizm açısından da bir çekim merkezi haline geldiğine dikkat çeken Tanır, bölgede Kapadokya gibi pek çok noktada kaya yerleşimlerinin bulunduğunu ifade etmiştir.
Özellikle Kayıhan beldesi (Göynüş) bölgesinde yer alan “Antik Yol”un önemli bir nokta olduğunu belirten Tanır, Afyonkarahisar’ın tarihsel süreçte de Frigya, Roma, Selçuklu ve Osmanlı imparatorlukları dönemlerinde kavşak bir konumda olduğunu söylemiştir. Frigler döneminde “Antik Yol”un ticari anlamda etkin bir güzergâh olduğunu ve bağlantı yollarıyla Eskişehir ve Kütahya’ya kadar uzandığını vurgulamıştır. Mehmet Tanır, ellerindeki verilere göre, Frigya yolundaki alana jeolojik açıdan bakıldığında alt paleosen dönemine tarihlendiğini ve kayaç yapısının 12-14 milyon yıl önce oluştuğunu anlattı.
Antik Yol’daki derin izlerin, zamanla kullanıldıkça tekerlekler tarafından aşındırılarak oluştuğunun düşünüldüğünü aktaran Tanır, “Kültür ve Turizm Bakanlığının Anadolu’da yaptığı çalışmalarda Şanlıurfa’daki Göbeklitepe’nin 12 bin yıllık olduğu düşünülüyor. Frigya’da, üzerinden geçen tekerleklerden oluştuğu düşünülen izlere bakılarak iddia edilen, ’14 milyon yıl önce insanların yaşadığı’ iddiası çok mantıklı görünmüyor. Bilimsel veriler de bunu doğrulamıyor. Frigya’daki bu izler üzerinde araştırma yapan Rus jeolog Alexander Koltpyn’in de iddia ettiği ’14 milyonluk izler’ ile ‘zeki insanlar yaşamış’ savlarının temelde çok doğrulanmadığını görüyoruz” sözlerine yer verdi.