Anadolu’da Yaşamış Işık İnsanları Luviler

Tarih:

Paylaş

Anadolu’nun tarihi, çeşitli medeniyetlerin izlerini taşıyan zengin bir geçmişe sahiptir. Bu topraklarda yaşamış bir diğer eski halk da Luviler’dir. Ancak Luviler hakkında yeterli bilgiye sahip olmak oldukça zordur. Bu sebeple, Luviler halkı gizemli bir halk olarak nitelendirilir ve hakkında bazı ilginç iddialar ortaya atılır. Bunlar arasında Luviler’in Işık İnsanları olduğu, Aleviliğin kökeninin Luviler’den geldiği gibi konular yer almaktadır. Bazıları ise Luviler’in uzaylılarla ilişkili olduğunu iddia etmektedir. Ancak, bu iddiaların ne kadar doğru olduğu açık değildir.

Luviler hakkında bugüne kadar yapılan çalışmalar, Luviler’in Anadolu’da önemli bir kültürel ve siyasi güce sahip olduklarını göstermektedir. Luvilerin sanatı, mimarisi ve dini inançları gibi konularda da önemli katkıları olduğu bilinmektedir. Anadolu’da, ilk merkezi devlet kurma başarısını göstermiş olan Hititler gibi Luviler’de hala Anadolu topraklarına nereden ve nasıl geldikleri çözüme kavuşturulmuş değildir.

Bazılarına göre Luviler, dışarıdan Anadolu’ya göç etmiştir. Diğer bir grup bilim insanı ise Luvilerin kökeninin “Karadeniz’in kuzey steplerinden” geldiği teorisine destek vermektedir. Buna karşılık, Hint-Avrupa dili konuşan halkların Anadolu’da her zaman var olduğunu ve başka yerlerden göç etmediklerini savunanlarda bulunmaktadır. Sonuç olarak, Luvilerin kökeni hakkında farklı teoriler olsa da, tam bir bilgiye sahip olmak için daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.

Luviler Hakkında Bilinenler

Luviler, yaklaşık MÖ 2300 yılında Anadolu’da ortaya çıkmış bir halktır. Eski Anadolu halkları, özellikle de Luviler, Antik Yunan kültürünün ortaya çıkışında büyük bir rol oynamıştır. Yunanların yerleşeceği bölgede yaşamış olan Luviler, gelişkin bir medeniyet yaratmıştır. Luvilerin kültürel birikimi ve Hititler başta olmak üzere diğer eski Anadolu halklarına yaptıkları aktarım, Antik Yunan uygarlığının güçlü bir biçimde doğmasına yardımcı olmuştur. Luviler, sadece Batı ve Güneybatı Anadolu’da değil, aynı zamanda Kilikya ve Kuzey Suriye’de de varlık gösteren bir halktır.

Luvice adlı Hint-Avrupa Dil Grubu’na ait bir dil konuştukları bilinmektedir. Anadolu’nun Hitit öncesi tarihi tam olarak aydınlatılamamış olsa da, Hititlerin antik başkenti Hattuşaş’ta bulunan çivi yazılarının çözülmesiyle Luvilerin Anadolu’nun yerlileri olarak kabul edilebilecek bir toplum olduğu ortaya çıkmıştır. Hititlerin çivi yazılı belgelerinde Luvian / Luvili olarak bahsedilirken, Hitit İmparatorluğu’nun yıkılmasından sonra Hititlerin yazısı unutulmuş olmasına rağmen Luvice dilinin Anadolu’da varlığını sürdürdüğü bilinmektedir. Luvilerin Pelasgların konuştuğu dilin temelini oluşturduğu da belirtilmektedir.

Hitit yazıtlarında Luviler’e karşı bir çeşit ikinci sınıf insan muamelesi yapıldığı görülmüştür. Ayrıca Truvalıların da Luvi dilini konuştuğu ileri sürülmüştür. Luwian Studies Vakfı’nın araştırmaları sonucunda, Luvilerin bilindiğinden daha geniş bir coğrafyada, daha çok sayıda yerleşimleri olduğu ortaya çıkmıştır. Batı Anadolu’da tespit edilen Geç Tunç Çağı’na ait 340 adet yerleşim yeri, bilinen Girit Minos Uygarlığı, Miken Uygarlığı dönemi Yunanistan ve Hitit Krallığı’nın toplam sayısından daha fazla olduğu belirtilmektedir. Ayrıca bu yerleşimlerin büyüklükleri ve buluntu yoğunlukları da daha fazladır.

Hititlerin başkenti Hattuşa’da bulunmuş ve Akatça çivi yazısında yazılmış belgelerde, Luvi dilini konuşan halkların yaşadığı bölgeye Luwiya adı veriliyordu. Bu dil en az 900 yıl boyunca kullanımda kalmış ve hiyeroglif işaretleriyle yazılmıştır. Luvi dili Güney ve Batı Anadolu’nun tamamında konuşuluyordu. Emil Forrer’in 1919 yılında Luvi dilini çivi yazısıyla okumayı başarması, Luvi dilinin anlaşılması açısından önemli bir adım olmuştur. Luvi çivi yazısı daha sonra 1953’te Hattuşa’da bulunan Luvi metinlerinin yayımlanmasıyla birlikte daha fazla araştırılmış ve 520 işaretten oluşan Luvi hiyeroglif yazısı ile ilişkilendirilmiştir. Dil bilimciler arasında Luvice diye bir dilin Batı Anadolu’da konuşulduğu tartışmasız bir gerçektir.

MÖ 17 ve 15. yüzyıllar arasında hüküm sürmüş bazı Hattuşa krallarının Luvi kökenli adlara sahip olması Luvilerin yüksek statü sahibi olduklarına işaret etmektedir. Bu dönemdeki diğer kral adları genellikle Hatti kökenlidir, ancak az sayıda Hitit/Neşa kökenli kral adı da mevcuttur. Hitit kaynaklarına göre, Luvi kökenli kral adları edinen dört kralın yönetime evlilik veya darbe yoluyla gelmiş olması son derece ilginçtir. Bu örnek, “Luviyalıların” kendilerini Hattuşa aristokrasisine nasıl dâhil ettiklerini anlamamıza olanak sağlayan bir durum olarak da yorumlanabilir. Luvilerin kendilerini bu şekilde Hitit toplumuna dâhil etmiş olmaları, Hititçe konuşanların Luvileri dışlanmış bir topluluk olarak görmediklerine de işaret edebilir.

Luviya’nın yüksek statüsünü gösteren bir başka kanıt, Eski Hitit ritüellerinden gelir. Bu ritüel metinlerinde Hititçe, Luvice ve bazen de Palaca dillerinde büyüler yer alır. İncelenen metinler, Hattuşa Krallığı’nın çok-etnik yapıdaki karakterinin altını çizerek ortak bir devlet kültü altında birleştiğini göstermektedir. Antik Yakın Doğu coğrafyasında benzer bir uygulamaya rastlanmamıştır. Bu, Hattuşa’yı yöneten liderlerin dünyanın etnik çeşitlilik anlamında öncüleri olduğunu gösterir.

Luviler Hakkında Ortaya Atılan İddialar

Alman jeoarkeolog Eberhard Zangger, “Luviler ve Troya Savaşı” adlı kitabında Anadolu’da çok eski bir kültüre sahip olan Luvi halkından bahsediyor. Bu halkın Avrupa tarafından ideolojik nedenlerle görmezden gelindiğini savunuyor. Zangger’a göre, Miken krallığının Troya’ya savaş açma nedeni, Ortadoğu’da büyük bir imparatorluk kuran ve bölgedeki diğer kültürleri yok eden Luvileri yok etmektir. Zangger, sonunda Troya’nın da bu savaşta yok edildiğini iddia ediyor.

Işık-Alevî hareketi ise, Alevî teriminin kökeninin eski bir Anadolu uygarlığı olan Luvilerden geldiğini ve Luvi sözcüğünün Hitit dilinde “Işık İnsanları” anlamına geldiğini iddia etmektedir. Ancak, geleneksel Alevîlik’te Alevî terimi, Arapça kökenli “Ali’ye bağlı” anlamına gelen bir sözcüktür. Bununla birlikte, bazı kaynaklar Alevî teriminin İbranice kökenli “Al” kelimesinden geldiğini ve Tanrı ile bağlantılı anlamlara da sahip olduğunu öne sürmektedir. Osmanlı kaynaklarında belirli bölgelerde yaşayan bazı Alevîler için “Işık Taifesi” ifadesinin kullanıldığına dair bilgiler de bulunmaktadır. Bu durum, Işık-Alevîlerine göre, Luviler ve Alevîler arasındaki bağlantının bir işareti olarak yorumlanmaktadır. Ancak, Alevî teriminin kökeni hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır ve farklı kaynaklarda farklı açıklamalar yer almaktadır.

Paylaş

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Zerdüştlerin Kutsal Merkezi Taht-ı Süleyman ve Hz. Süleyman’ın Cinleri Hapsettiği Yer!

Taht-ı Süleyman, efsaneler ve tarihle iç içe geçmiş bir bölge olarak, Zerdüşt inancının ve İslam öncesi İran kültürünün derin bir izini taşır.

Tektaş Pırlanta Yüzüklerde Son Trendler – Yılın En Gözde Modelleri!

Evlilik tekliflerinin vazgeçilmezi, aşkın sembolü, tektaş pırlanta yüzük. Anlamı ve estetiğiyle öne çıkan bu zarif mücevher, aşkın sonsuzluğunu simgeliyor.

Maoriler Kimdir? Geleneksel Haka Dansı ve Ortaya Çıkış Hikayesi

Haka dansı, Maori kültürünün güçlü bir ifadesidir ve dünya çapında hem spor sahalarında hem de kültürel etkinliklerde unutulmaz bir deneyim sunar.

Yerinde kripto para eğitimi ve desteğin avantajı

Kripto para piyasası, teknik terimler ve karmaşık işlem süreçleri ile yeni başlayanlar için oldukça zorlayıcı olabilir.

Altın Zincir Bileklik Modelleri

Altın zincir bilekliklerde kullanılan zincirler, farklı kalınlık ve desenlere sahip olabilir. İnce ve zarif bir görünüm isteyenler için...
spot_img

Related articles

Zerdüştlerin Kutsal Merkezi Taht-ı Süleyman ve Hz. Süleyman’ın Cinleri Hapsettiği Yer!

Taht-ı Süleyman, efsaneler ve tarihle iç içe geçmiş bir bölge olarak, Zerdüşt inancının ve İslam öncesi İran kültürünün derin bir izini taşır.

Tektaş Pırlanta Yüzüklerde Son Trendler – Yılın En Gözde Modelleri!

Evlilik tekliflerinin vazgeçilmezi, aşkın sembolü, tektaş pırlanta yüzük. Anlamı ve estetiğiyle öne çıkan bu zarif mücevher, aşkın sonsuzluğunu simgeliyor.

Maoriler Kimdir? Geleneksel Haka Dansı ve Ortaya Çıkış Hikayesi

Haka dansı, Maori kültürünün güçlü bir ifadesidir ve dünya çapında hem spor sahalarında hem de kültürel etkinliklerde unutulmaz bir deneyim sunar.

Yerinde kripto para eğitimi ve desteğin avantajı

Kripto para piyasası, teknik terimler ve karmaşık işlem süreçleri ile yeni başlayanlar için oldukça zorlayıcı olabilir.