Cleopatra güzelliğin ve gücün simgesi olarak bilinen en güçlü kadınlarından biridir. Bazılarına göre ise şu ana kadar yaşamış kadınların en güzelidir. Çocukluğu kardeşinin onu esaret altına alması ve zindanlara kapatmasıyla büyük bir zorluk içinde geçmiştir.
Cleopatra Antik Mısır’ın son kraliçesidir. MÖ 69’da doğmuş, MÖ’30 da kendisini zehirleyerek hayatına son vermiştir. 9 dil bildiği söylenen Cleopatra oldukça zeki bir kadındır. Aslen Yunan olan Cleopatra İskenderiye’de doğmuştur. Babası XI. Ptolemaios’un vasiyeti üzerine kardeşi ile evlenmiştir. O dönemde Yunanlılar, Mısır toplumuna karışmak istemedikleri için kendi soy isimlerinden kişilerle evlenmekteydiler. Babası öldüğünde 18 yaşında olan Cleopatra tahta çıkmıştır. Halkın kendisini benimsemesi için Mısır dinine inanmıştır. Bu sebeple kardeşi Cleopatra’yı iktidardan uzaklaştırıp sürgüne yollamış, zindanlara attırmıştır.
Cleopatra zorluklarla geçen hayatına rağmen Mısır hükümdarı olmayı başarmıştır. Dünyaya kafa tutabilecek bir güce ulaşmıştır. Çalkantılı hayatı ve sonsuz aşk öyküleri filmlere konu olmuştur. Roma imparatoru Jul Sezar ve İsyankâr Roma Generali Markus Antonius ile aşk yaşamıştır. Marcus Antoniusla birlikte Roma’ya başkaldıran Cleopatra, bütün Akdeniz kıyılarını sevgilisiyle birlikte savaşarak dolaşmak zorunda kalmıştır. Nitekim sonunda Romalılara yenik düşmüş ve teslim olmak yerine Marcus Antonius ile birlikte ölmeyi seçmişlerdir.
Cleopatra’nın Sarayının Bulunduğu Yer
Mısırda bulunan ve Dünyanın 7 harikasından biri kabul edilen İskenderiye fenerinin kalıntılarını arayan sualtı arkeologları, farklı bulgularla karşılaşmıştır. Kısa süre sonra bu kalıntıların Mısır kraliçesi Cleopatra’nın ünlü sarayının kalıntıları olabileceği anlaşılmıştır. Sualtının zor koşullarında yapılan ve çok ağır ilerleyen arkeolojik kazılarda her gün yeni bulgular elde edilmektedir.
Görkemli sarayları, heykelleri, tapınaklarıyla İskenderiye kentinin tam karşısında yer alan Saray, milattan sonra 4. yüzyılda bir depremin ardından sulara gömülmüştür. Denizaltı arkeologları yıllardan beri hayalini kurdukları Cleopatra’nın sarayını ortaya çıkaran Franck Goddio ve ekibidir. Ekip 1992 yılından beri İskenderiye Limanı açıklarında çalışmalarını sürdürmektedir.
Saray tıpkı efsanelerde anlatılan gibi hem devasa büyüklükte hem de paha biçilemez bir değere sahiptir. En önemli yanıysa Cleopatra’nın hüzün ve macera dolu hayatının kalıntılarını saklamaktadır. Markus Antonius ve kendisine bu özel sarayı yaptıran Cleopatra’nın şanssızlığı ölümünden sonra da devam etmiş ve bütün hikâyesi sulara gömülmüştür. Taki yeniden bulunup günışığına çıkarılana kadar.
Türkiye’de Bulunan Cleopatra Efsaneleri:
Türkiye’de bulunan Sedir Adası’nda, binlerce yıl önce Cleopatra ve Antonius’un büyük bir aşk yaşadığı söylenilmektedir. Anlatılan efsaneye göre Antonius kendisiyle evlenmeyi kabul eden Cleopatra ya bu sevincini göstermek için büyük bir hediye vermek istemiştir. Antonius Cleopatra’yı götürmek istediği adaya Mısır’dan 60 büyük gemiyle kum taşıtmıştır. Kumların her biri bir milimetreden daha küçük ve hepsinin tanesi aynı olduğu söylenmektedir. Dünyanın yalnızca iki yerinde olduğu söylenen bu kumun bir özelliği de ateşte yanmasıdır. Kum sodalı suda kendiliğinden çoğalarak hareket etmektedir.
Türkiye’de Alanya’da Cleopatra isminde bir plaj bulunmaktadır. Bu plaj ile ilgili anlatın efsaneye göre Roma generali Antonius, Alanya ve çevresini mısır kraliçesi Cleopatra’ya hediye etmiştir. Cleopatra Kalenin karşısında yer alan plaja inerek denize girermiş. Hatta kaleden direk plaja inen bir tünel olduğu söylenmektedir. Cleopatra, Akdeniz’e her çıktığında bu plaja giderek yüzdüğü söylenmektedir.
