Ürdün’ün Kızıl Rüyası Wadi Rum: Eşsiz Doğal Güzelliği ve Derin Tarihi

Tarih:

Paylaş

Wadi Rum, eşsiz doğal güzelliği ve tarihi zenginliğiyle büyüleyici bir çöl vadisidir. Ürdün’ün bu muhteşem kıyı şeridi, sıcak kum tepeleri, yükselen kaya kütlesi ve görkemli kumtaşlarıyla adeta bir dünya dışı manzara sunar. Binlerce yıldır yerleşim yeri olarak kullanılan bu vadide, tarih boyunca pek çok uygarlık iz bırakmıştır.

Bedevi kültürüyle iç içe geçmiş, çöl yaşamının sert koşullarına rağmen burada bir yaşam izi bulunabilir. Gökyüzünün altında, yıldızların altında kamp yapmak veya Bedevi rehberler eşliğinde vadiyi keşfetmek, insanı zamanda bir yolculuğa çıkarır. Wadi Rum, doğanın büyüsünü ve tarihin derinliklerini hissedebileceğiniz benzersiz bir yerdir.

rum vadisi

Wadi Rum ya da Rum Vadisi, Ürdün’ün güneyinde, Akabe’nin 60 km doğusunda yer alan kumtaşı ve granit kaya oluşumlarıyla ünlü bir vadidir. Ay Vadisi olarak da bilinen bu vadi, Ürdün’ün en büyük vadilerinden biridir. Tarih öncesi dönemlerden itibaren çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan Rum Vadisi, Nebatiler gibi birçok kültürün izlerini taşır. Kaya resimleri, duvar yazıları ve tapınaklar gibi kalıntılar, bu zengin kültürel mirası yansıtır.

2011 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası ilan edilen Rum Vadisi‘nin adı, İrem şehrinden (İngilizce: Iram of the Pillars) gelmektedir. Bu vadide, Nebatiler gibi çeşitli medeniyetlerin bıraktığı yazıtlar ve tapınaklar gibi izler bulunmaktadır. Wadi Rum, kızıl kumların arasından yükselen dağ oluşumlarıyla hem kültürel hem de coğrafi açıdan büyük önem taşımaktadır.

Wadi Rum ile adını sıkça duyacağınız diğer bir isim ise Lawrence’dır. Birinci Dünya Savaşı sırasındaki Arap Ayaklanması’nın kilit isimlerinden biri olan İngiliz ajanı Lawrence’ın Wadi Rum’da sık sık bulunduğu söylenir. Hatta Wadi Rum’daki “Lawrence’s Spring” gibi yerlerde yıkandığı bile rivayet edilir, ancak bunu destekleyen somut bir kanıt bulunmamaktadır.

Wadi Rum ismi “Ay Vadisi” anlamına gelir, ancak Arapça “Wadi” kelimesi tam olarak “vadi” demek değildir. Çöl bölgelerinde sıkça rastlanan bir durumdur; kışın yağmurlarla birlikte akarsular ortaya çıkar, yazın ise kurur. Arap Yarımadası’na özgü olan “Wadi” kelimesinin tam anlamı ise “yazın kuruyan akarsu yatağı” olarak geçmektedir.

Wadi Rum Koruma Alanı Hakkında Bilgi

Doğal ve kültürel karma bir alan olarak tanımlanan 74.000 hektarlık arazi, Ürdün’ün güneyinde, Suudi Arabistan sınırı yakınında yer alıyor. Çeşitli dar boğazlar, doğal kemerler, yüksek kayalıklar, rampalar, büyük heyelanlar ve mağaralardan oluşan zengin bir çöl manzarasına sahiptir.

Alandaki petroglifler, yazıtlar ve arkeolojik kalıntılar, 12.000 yıllık insan yerleşimine ve doğal çevreyle etkileşime tanıklık ediyor. 25.000 kaya oymacılığının 20.000 yazıtla birleşimi, insan düşüncesinin evriminin ve alfabenin erken gelişiminin izini sürüyor. Alan, bölgedeki pastoral, tarımsal ve kentsel faaliyetlerin evrimini göstermektedir.

Rum Vadisi, topografik olarak Ay’ın manzaralarına benzerliğinden dolayı Ay Vadisi olarak adlandırılır. Rum Vadisi, genellikle bölgenin tamamı için kullanılan yaygın bir terimdir. Ancak, çoğu turistik mekân ve kamp alanı genellikle Rum köyünün dışında bulunmaktadır.

Rum Vadisi, nispeten yüksek dağların varlığıyla dikkat çeker, Güney Levant’ın en yüksek dağ zirveleri olan Um Edami ve Cebel-i Rum’a ev sahipliği yapar. Rum Vadisi’ne ve küçük Rum köyüne ana yol, çöl yolu üzerinden El Qweira şehrinden yaklaşık beş kilometre güneye ve Akabe’nin yaklaşık kuzeyinde yirmi beş kilometre uzaklıktadır. Oradan, yaklaşık 35 kilometrelik bir yol çöl boyunca uzanır ve Rum Vadisi’ne kadar devam eder.

um Vadisi, Ürdün’ün en popüler turistik bölgelerinden biridir ve dünyanın dört bir yanından turistlerin doğal güzelliklerini görmek için geldiği bir yerdir. Bu doğal güzellikler, insan eli değmemiş ve sadece doğanın eseri olan doğal oluşumlardır. Rum Vadisi bölgesinde, otellerin yerine geçen turistik kamplar yaygındır. Çünkü bu bölge doğal bir koruma alanıdır ve burada otel yapılarına izin verilmemektedir.

Wadi Rum Bölgesinin Tarihi

Wadi Rum bölgesinde yapılan arazi araştırmaları, geçmişte son buzul çağının sonlarında yerleşim yerlerinin varlığını ortaya koymaktadır. Bu dönemde, bölge büyük miktarda yağış alarak, yoğun ağaç örtüsüne sahip ve bugünkü çöl manzarasından çok farklı bir görünüme sahipti. Bu tarihte, bölgedeki yeraltı su kaynaklarının bol olması, o dönemdeki yoğun yağışlardan kaynaklanmaktadır.

Araştırmalar ayrıca bu bölgenin, zengin su kaynakları ve av hayvanlarının bol olduğu bir yer olduğunu ortaya koymuştur. Araplar bu bölgeye tarih öncesi dönemlerden beri yerleşmişlerdir. Özellikle Petra’nın Nebatiler döneminde, bıraktıkları yazıtlar ve kabartmalar bulunmaktadır.

Wadi Rum bölgesi, özellikle Hisma bölgesi genelinde, Arabistan Yarımadası ve Yemen’den Levant’a doğru gelen kervanların geçiş yolu olmuştur ve bu geçişleri gösteren birçok yazıt ve kabartma bulunmaktadır.

Wadi Rum, Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu ile yapılan mücadelede T.E. Lawrence ve Şerif Hüseyin’in rotasının bir parçasıydı. Lawrence of Arabia filmi de bu bölgede çekilmiştir. Çöl geziniz sırasında Arap Lawrence’ın evini, onun su kaynağını ve Nebatilerden kalma yazıtları görebilirsiniz. Ayrıca, bölgede kurulan Bedevi çadırlarında konuk olabilirsiniz.

Wadi Rum’da Gezilecek Yerler

Lawrence’ın Pınarı (Lawrence’s Spring): Wadi Rum’un batısında bulunan ve Lawrence of Arabia’nın sıklıkla ziyaret ettiği bir su kaynağıdır.

Kızıl Kum (Red Sand Dune): Wadi Rum’un kırmızı kum tepeleri arasında yer alan, muhteşem manzaralar sunan büyüleyici bir kum tepesidir.

Khazali Kanyon: Yüksek kayalıklar arasında uzanan ve kaya resimleriyle süslenmiş, keşfedilmeyi bekleyen gizemli bir kanyondur.

Küçük Köprü (Little Bridge): İki yüksek kaya arasında doğal olarak oluşmuş bir köprüdür. Yürüyüş rotalarının popüler bir durağıdır.

Lawrence’ın Evi (Lawrence’s House): Lawrence of Arabia’nın kullandığı bir yer olarak bilinen bu bina, tarihi ve manevi öneme sahiptir.

Mantar Kaya (Mushroom Rock): İlginç ve benzersiz bir şekle sahip olan bu kaya, Wadi Rum’un karakteristik manzaralarından biridir.

Abu Khashaba Kanyon: Büyük kayalıklar ve dar geçitlerle dolu, keşfedilmemiş bir kanyondur. Macera severler için idealdir.

Um Frouth Kaya Takı (Um Frouth Rock Arch): Büyük bir kaya kemeridir ve fotoğrafçılar için popüler bir çekim noktasıdır.

Gün Batımı (Sunset): Wadi Rum’un muhteşem manzarasını en iyi şekilde görebileceğiniz bir noktadır. Gökyüzünün renkleri eşliğinde unutulmaz bir deneyim sunar.

Wadi Rum Tren İstasyonu

Wadi Rum Tren İstasyonu‘nun eşsiz öyküsüne bir göz atalım. Wadi Rum’un yakınlarında bulunan bu istasyon, 2. Abdülhamit döneminde başlatılan ancak hiç tamamlanamamış olan ünlü Hicaz Demiryolu’nun bir parçası olarak hayata geçirilmiş. Turistler için oldukça ilginç bir nokta olan bu istasyon, şehir merkezine yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta, yol boyunca hala ayakta durmaktadır.

İstasyonda, eski bir lokomotifin yanı sıra zaman zaman turistlerin çölde kısa bir gezi yapabileceği açık bir vagon da bulunmaktadır. Hatta bu vagonun üstünde Türk bayrağı dalgalanmaktadır, ancak zamanın Osmanlı Devleti’nin sembolü olarak kabul edilmelidir.

Ayrıca, bu istasyonun aslında orijinal Hicaz Demiryolu rotasının bir parçası olmadığını da belirtmek gerekir. Ürdün Krallığı tarafından Akabe limanına fosfat taşıyabilmek için Osmanlı döneminden sonra inşa edilen bir demiryolu üzerinde bulunan bir istasyondur. Ancak, turistler için farklı bir deneyim sunarak ek gelir elde etmek amacıyla bu istasyonun kullanımı devam etmektedir.

Aslında İstanbul ile Mekke’yi birleştirmeyi amaçlayan ancak sadece Şam’dan Medine’ye kadar ulaşabilen Hicaz Demiryolu‘nun günümüzde Şam’dan Amman’a kadar olan kısmında hala yolcu taşımacılığı yapılmaktadır.

Eğer bu istasyona geldiğinizde tren yolculuğunu kaçırırsanız, en azından bekleyen lokomotifin ve sonsuz kumların kapladığı rayların birkaç fotoğrafını çekebilirsiniz, özellikle özel bir araçla geliyorsanız. İstasyon içinde ayrıca 1916’daki Arap isyanına dair bir sergi bulunmaktadır, bu da ilginizi çekebilir.

Wadi Rum’da Konaklama

720 kilometrekarelik çölün vahşi doğasını deneyimlemek, yıldızların altında kamp yapmak ve geleneksel Bedevi yaşamına tanıklık etmek isteyenler, Wadi Rum’da konforlu çadır otellerinde konaklayabilirler.

Bölgedeki Bedevi toplulukları, hassas çöl habitatlarını artan ziyaretçi sayısından korurken aynı zamanda turistlere rehberlik hizmeti sunmaktadır. Turistler, çölde kullanılan araçlarla belirlenen noktalara götürülüp burada vadideki muhteşem manzaranın tadını çıkarabilirler.

Develer üzerinde geleneksel kıyafetleriyle çölün güvenliğini sağlayan “çöl devriyeleri” sayesinde güvenle seyahat edip geceyi çölde kamp yaparak geçirebilirsiniz. Balon otelde geçireceğiniz gece, gökyüzündeki yıldızları yakından izleyerek uykuya dalmak için eşsiz bir fırsattır.

WhatsApp grubumuza katılmak için TIKLAYINIZ!

Paylaş

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Zerdüştlerin Kutsal Merkezi Taht-ı Süleyman ve Hz. Süleyman’ın Cinleri Hapsettiği Yer!

Taht-ı Süleyman, efsaneler ve tarihle iç içe geçmiş bir bölge olarak, Zerdüşt inancının ve İslam öncesi İran kültürünün derin bir izini taşır.

Tektaş Pırlanta Yüzüklerde Son Trendler – Yılın En Gözde Modelleri!

Evlilik tekliflerinin vazgeçilmezi, aşkın sembolü, tektaş pırlanta yüzük. Anlamı ve estetiğiyle öne çıkan bu zarif mücevher, aşkın sonsuzluğunu simgeliyor.

Maoriler Kimdir? Geleneksel Haka Dansı ve Ortaya Çıkış Hikayesi

Haka dansı, Maori kültürünün güçlü bir ifadesidir ve dünya çapında hem spor sahalarında hem de kültürel etkinliklerde unutulmaz bir deneyim sunar.

Yerinde kripto para eğitimi ve desteğin avantajı

Kripto para piyasası, teknik terimler ve karmaşık işlem süreçleri ile yeni başlayanlar için oldukça zorlayıcı olabilir.

Altın Zincir Bileklik Modelleri

Altın zincir bilekliklerde kullanılan zincirler, farklı kalınlık ve desenlere sahip olabilir. İnce ve zarif bir görünüm isteyenler için...
spot_img

Related articles

Zerdüştlerin Kutsal Merkezi Taht-ı Süleyman ve Hz. Süleyman’ın Cinleri Hapsettiği Yer!

Taht-ı Süleyman, efsaneler ve tarihle iç içe geçmiş bir bölge olarak, Zerdüşt inancının ve İslam öncesi İran kültürünün derin bir izini taşır.

Tektaş Pırlanta Yüzüklerde Son Trendler – Yılın En Gözde Modelleri!

Evlilik tekliflerinin vazgeçilmezi, aşkın sembolü, tektaş pırlanta yüzük. Anlamı ve estetiğiyle öne çıkan bu zarif mücevher, aşkın sonsuzluğunu simgeliyor.

Maoriler Kimdir? Geleneksel Haka Dansı ve Ortaya Çıkış Hikayesi

Haka dansı, Maori kültürünün güçlü bir ifadesidir ve dünya çapında hem spor sahalarında hem de kültürel etkinliklerde unutulmaz bir deneyim sunar.

Yerinde kripto para eğitimi ve desteğin avantajı

Kripto para piyasası, teknik terimler ve karmaşık işlem süreçleri ile yeni başlayanlar için oldukça zorlayıcı olabilir.