Kumların Atlantisi olarak adlandırılan İrem veya Ubar şehri; Kuran’da Ahkaf adı verilen kayıp bir şehirdir. Yemen ile Umman arasında yer alan bu şehir, çok katlı evleri, görkemli sarayları ve İrem bağları ile tanınır. Kuran’da Fecr Suresi’nin 6. ve 8. ayetlerinde adı geçen bu şehir, Ad Kavminin yaşadığı şehirdir. 1990’ların başında Arkeolog Nicholas Clapp tarafından Yemen’de Ubar olarak anılan şehrin İrem Şehri olduğuna inanılıyor. Kuran’da bahsedilen bu şehrin bir efsane olduğu ve asla bulunamayacağı düşüncesi, yapılan keşifle büyük yankı uyandırdı.
Reklam Elemanları; Arap yarımadasına ilk yerleşen kavimlerden biridir. Nuh Tufanı’ndan sağ kurtulan ve kendisini Hz. Hud Peygamber’in gönderildiği kavimdir. Kuran’da birçok yerde anlatılan bu kavim yok edilmiş, şehirleri yerle bir edilmiş ve kumların altına gömülmüştür. Aşiretin yaşadığı yer, bol su bulunan ve çeşitli bitkilerin yetişebildiği verimli topraklardır. Bu topluluğun yöneticileri cennete benzemek için büyük bir bağ yapmışlar ve bu bağa “İrem Bağları” adı verilmiştir.
Kuran’da İrem, şehir için “kasabalarda eşi benzeri olmayan ve yüksek binalarla dolu” olarak anılır. Âd kavmi; güçlü, dinç, uzun boylu ve uzun ömürlü insanlardır. Hatta bu kişilerin boylarının 5 ile 10 metre arasında değiştiği bile söylenmektedir. Her yeri göz kamaştırıcı güzelliklerle dolu İrem şehri ve halkının adı Kuran dışında kutsal kitaplarda geçmez.
Kuran’da Fecr Suresi’nin 6. ve 8. ayetlerinde şöyle geçmektedir;
“Rabbinin Ad kavmine ne yaptığını görmedin mi? ‘Yüksek direklerin’ sahibi İrem’e mi? Şehirlerde onun benzeri yaratılmadı.”
İrem Şehri’ni Ortaya Çıkarmak
İrem kentini bulan arkeolog Nicholas Clapp, 1932 yılında İngiliz araştırmacı Bertram Thomas’ın yazdığı Arabia Felix kitabından esinlenerek bu kenti aramaya başlamış. Arabia Felix adı bugünkü Yemen ve Umman’ı içine alan bölgeye Romalılar tarafından verilen bir addır. Nicholas Clapp, söz konusu şehrin kayıp şehir Ubar olduğunu iddia ederek NASA’dan yardım istedi. Uzun uğraşlar sonucunda ikna olan NASA, uydular sayesinde şehrin bölgedeki yerini belirledi.
Nicholas Clapp daha sonra bölgenin bir haritasını bulmak için Kaliforniya’daki Huntington Kütüphanesindeki eski yazıtları ve haritaları inceledi. Araştırmaları sonucunda MS 200 yılında Mısır-Yunan coğrafyacı Ptolemy tarafından çizilen bölgenin haritasını buldu. Haritada bölgenin en eski yerleşim yeri ve bu yere giden yollar çizilmiştir. NASA tarafından çekilen fotoğraflarda ticaret yollarının kesiştiği Ubar şehri işaretleniyor. NASA, yerden çıplak gözle görülmesi mümkün olmayan şehri havadan görüntüledi ve bazı yol izlerini ortaya çıkardı. Clapp’ın haritalarını NASA’nın uydu fotoğraflarıyla karşılaştırırken, işaretlenen konumlar çakışıyor. Kesişen alanda yapılan kazılar sonucunda kumun 12 metre altında bulunan kayıp şehir gün yüzüne çıkarıldı.
Kumların Atlantisi olarak adlandırılan bu şehir, Bedevilerin sözlü bir efsane olarak tarif ettiği şehirlere benziyor. Kentin adının Atlantis olması, ünlü filozof Platon’un kitaplarında bahsettiği ve yüzlerce yıldır araştırma konusu olan kayıp. Atlantis ŞehriKaynaklıdır. Ortaya çıkarılan şehirde Kuran’da varlığı bildirilen uzun sütunlar bulunmaktadır. Kazıyı yürüten araştırma ekibinden Dr. Zarins de bu şehri diğer arkeolojik buluntulardan ayıran özelliğin yüksek sütunlar ve dolayısıyla Kuran’da adı geçen Ad kavminin şehri İrem olduğunu belirtti. M.Ö. 3 bin yılında kurulan eski görkemli şehir, çölün ortasında yeniden kurulmuş gibi görünüyor. Kentte yapılan kazılarda binlerce yıl öncesine ait insan kemikleri bile bulundu. Bölgede Ad kavminin yaşadığı şehre ait 4 kalıntı gün yüzüne çıkarıldı. Şehrin çoğu hala kumların altında.