Dünyanın Tılsımlı Yapıları Dikilitaşlar

Tarih:

Paylaş

Dikilitaş veya Obelisk; bir kişi ya da olayı anmak amacıyla dikilen, daire veya dört kenarlı tepeye doğru incelen yüksek taş anıttır. Tılsımlı olduğu düşünülen bu yapılar dünyanın birçok yerindeki önemli şehirlerde bulunmaktadır. Şehirlerin süsü olan anıt taşların birçok sır barındırdığına dair yaygın bir inanış mevcuttur. Bu dikilitaşlardan biri olan Theodosius Dikilitaşı; İstanbul’da Sultanahmet Meydanı’nın güney tarafında, Yılanlı Sütunun yanında yer almaktadır.

Antik Mısır döneminde Güneş Tanrısı Ra’yı sembolize eden dikili taşlar, Mısır mimarisinde önemli bir yere sahiptir. Günümüze ulaşan 26 adet Antik Mısır Dikilitaş’ı bulunmaktadır. Bu taşların çoğu dünyanın farklı ülkelerine dağılmıştır. İstanbul’da bulunan Dikilitaş da Roma İmparatoru I. Theodosius tarafından Mısır’dan getirilmiştir. Romalılar tarafından önemli görülen dikilitaşların birçoğu, Roma döneminin bitişiyle yıkılmıştır. Dikilitaşlar Masonlar içinde büyük bir öneme sahiptir.

Karnak Tapınağı

Dikilitaşların Tarihi ve Özellikleri

Antik Mısır da önemli bir yere sahip olan Dikilitaşlar, MÖ. 2649 ve MÖ. 2150 yılları arasında “tekhenu” ismiyle kullanılmıştır. Genelde çift halde tapınakların girişine dikilen taşlar çoğunlukla tek parça monolit taştan yapılmıştır. Dikilitaş’ı yapmak için kullanılan madde çoğunlukla kırmızı granit olmakla beraber, siyah bazalt ve kumtaşıdır. İlk dönemlerde boyları genellikle 3,5 metre olan bu taşlar zamanla 20 metreyi aşmıştır.

Zaman içerisinde yıkılan çok sayıdaki Dikilitaştan günümüze ulaşan en eskisi Heliopolis’e dikilmiş olan I. Sesotris dikilitaşıdır. ‘’Dikili taşların başkenti’’ olarak bilinen Roma’da birçok Dikilitaş yer almaktadır. Bunlardan en ünlüsü Saint Peter Meydanı’nda bulunan 25,5 metrelik dikilitaştır. Roma dışında bulunan diğer ünlü Dikilitaşlardan biri de Londra ve New York’ta bulunan Cleopatra’nın iğneleri olarak anılan bir çift dikilitaştır. Ünlü Dikilitaşlar arasında Paris’te bulunan 23 metrelik Luksor Dikilitaşı da yer almaktadır.

Mısır Luksor Dikilitaşı

Tepesi genellikle altın ve gümüş ile kaplanan Dikilitaşların üzerinde, niçin dikildiğini anlatan hiyeroglif yazılar yer almaktadır. Ortak değerleri belirgin kılmak adına kişi ya da olayları temsilen meydanlara, önemli yapıların girişlerine ve mabetlere dikilmiştir. Başlangıçta Güneş Tanrısı Ra’ya saygı sunmak amacıyla 5. Hanedanlık döneminin kralları tarafından tasarlanmıştır. Yeniden doğuşu sembolize eden bu taşlara, zamanla farklı anlamlar yüklenmiştir. Cenaze anıtları olarak kullanılmış, güneşin canlandırıcı ışınlarını içine çekeceğine ve böylece ölülerin dirilmesini sağlayacağına inanılmıştır. Hatta tanrının taşların içinde olduğuna inanılmıştır.

ABD

İstanbul’da Bulunan I. Theodosius Dikilitaşı

I. Theodosius Dikilitaşı; MÖ. 15. yüzyılda Mısır firavunu III. Thutmose tarafından yaptırılmıştır. İlk yapıldığı zaman Mısır’da bulunan Karnak Tapınağı yedinci pilonunun güneyine dikilmiştir. MS. 357. yılında Roma imparatoru II. Constantius tahtta bulunduğu 20. yıl onuruna İskenderiye şehrine getirtmiştir. Daha sonra I. Theodosius tarafından MS. 390 yılında İstanbul’a getirtilerek Hipodrom ‘da şuanda bulduğu yerine dikilmiştir.

Şehrin önemli simgeleri arasında bulunan bu Dikilitaş, Masonlar içinde büyük bir öneme sahiptir. Masonlar tarafından adeta bir tapınak olarak kabul edilen bu taş, dünyanın farklı ülkelerinden binlerce Mason tarafından ziyaret edilmektedir. Gelen kişiler Dikilitaşın önünde saatlerce beklemekte ve bu sayede huzura kavuştuklarını düşünmektedir.

Türkiye I. Theodosius Dikilitaşı

Dikilitaşların üzerinde yer alan hiyeroglifler, Roma döneminde okunamadığı için birer tılsım olarak kabul edilmiş ve özel güçler yüklenmiştir. Roma döneminde taşın bulunduğu Hipodrom ‘da, birçok politik olaylar, cinayetlere ve ayaklanmalar yaşanmıştır. Bu sebeple taşın gizemli olduğuna dair bir inanış daha da yaygınlaşmıştır. Evliya Çelebi’de taşın tılsımlı olduğuna dair seyahatnamelerinde bahsetmiş ve İstanbul’u afetlerden koruduğunu yazmıştır.

Yüksekliği 30 metre olan I. Theodosius Dikilitaşı, kırmızı Asvan granitinden yapılmıştır. İstanbul’a getirilmesi sırasında yaşanan alt bölümündeki tahribat nedeniyle günümüzdeki yüksekliği 18, 45 metredir. İstanbul’a getirilen Dikilitaşın bulunduğu konuma getirilmesi 3 gün, kaidenin üzerine yerleştirilmesi ise yaklaşık 32 gün sürmüştür. Altında bulunan kaidesi ile birlikte 24,87 metredir. Ortalama ağırlığı 200 ton olan Dikilitaş’ın üzerinde Rumca ve Latince metinler yer almaktadır.

Dikilitaş Kaide

Dikilitaşın üzerinde yer alan bu metinler şu şekildedir:

Kuzeybatı cephesi üzerinde;
“18. sülaleden yukarı ve aşağı Mısır’ın sahibi III. Thutmosis, tanrı Amon’a kurbanını sunduktan sonra Horus’un yardımıyla bütün denizleri ve nehirleri hükmü altına alarak hükümdarlığının otuzuncu yılı bayramında bu sütunu daha nice zamanların getireceği bayramlar için yaptırdı ve dikti.”

Kuzey cephesi üzerinde;

“Gizli ve kutsal ismin her tecellisine mazhar olan tanrı Amon’a kurbanını büyük bir acz içinde sunduktan sonra, ondan yardımlar dilenerek güneyin dostu, dinin nuru iki tacın (aşağı ve yukarı Mısır) sahibi, kudretli hükümdar ülkesinin sınırlarını Mezopotamya’ya kadar götürmeye azmetti.”

Güneydoğu cephesi üzerinde;

“Güneşin doğduğu sırada sahip olduğu altın renkleri dünyaya yayan Horus’un verdiği kuvveti, serveti, kuvvetli sevgi, saygıyı taşıyan ve aşağı ve yukarı Mısır’ın tacına sahip olan ve bizzat güneş tarafından seçilmiş olan firavun, bu eseri babası Ra için yaptırdı.”

Güney cephesi üzerinde;

“Tanrı Horus’un lütfuna mazhar olan ve güneşin oğlu unvanını taşıyan aşağı ve yukarı Mısır’ın hükümdarı olan firavun, kudret ve adaletle bütün ufuklara nur saçtı. Ordusunun önüne geçti. Akdeniz’de dolaştı, bütün dünyayı mağlup etti. Sınırlarını Naharin’e kadar yaydı. Mezopotamya’ya azimle gitti, büyük savaşlar yaptı”.

Dikili taşın altında bulunan kaidede ise Grekçe ve Latince metinler yer almaktadır.
Grekçe metinde; ”Devamlı bir suretle yerde duran bu taşı dikme cesaretini İmparator Theodosius gösterdi ve yardımına Proclus çağrıldı. Bu şekilde otuz iki günde yerine dikildi.”

Latince metinde ise; ”Önceleri direnmiştim; fakat yüce efendimizin emirlerine itaat ederek, yenilen tiranlar üzerinde zafer çelengini taşımam gerekti. Her şey Theodosius ve onun kesintisiz sülalesine boyun eğiyor. Bana da galip geldiler ve reis Proclus’un idaresi altında otuz günde yükselmeye mecbur oldum.” yazmaktadır.

Fransa
Paylaş

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Maoriler Kimdir? Geleneksel Haka Dansı ve Ortaya Çıkış Hikayesi

Haka dansı, Maori kültürünün güçlü bir ifadesidir ve dünya çapında hem spor sahalarında hem de kültürel etkinliklerde unutulmaz bir deneyim sunar.

Yerinde kripto para eğitimi ve desteğin avantajı

Kripto para piyasası, teknik terimler ve karmaşık işlem süreçleri ile yeni başlayanlar için oldukça zorlayıcı olabilir.

Altın Zincir Bileklik Modelleri

Altın zincir bilekliklerde kullanılan zincirler, farklı kalınlık ve desenlere sahip olabilir. İnce ve zarif bir görünüm isteyenler için...

Güney Kore’nin İncisi: Jeju Adası’nda Görülmesi Gereken 10 Yer

Squid Game dizisi ile gündeme gelen Jeju Adası, eşsiz doğal güzellikleri ve kültürel zenginlikleriyle ziyaretçileri büyüleyen bir cennettir.

Şifa Kaynağı Nisan Yağmuru: Faydaları, Neye İyi Gelir, Ne Zaman Toplanır?

Nisan yağmurlarının toplanma zamanlarını kaçırmamalıdır; çünkü yağmurun yağdığı zamanlar belirli bir döneme yayılmıştır.
spot_img

Related articles

Maoriler Kimdir? Geleneksel Haka Dansı ve Ortaya Çıkış Hikayesi

Haka dansı, Maori kültürünün güçlü bir ifadesidir ve dünya çapında hem spor sahalarında hem de kültürel etkinliklerde unutulmaz bir deneyim sunar.

Yerinde kripto para eğitimi ve desteğin avantajı

Kripto para piyasası, teknik terimler ve karmaşık işlem süreçleri ile yeni başlayanlar için oldukça zorlayıcı olabilir.

Altın Zincir Bileklik Modelleri

Altın zincir bilekliklerde kullanılan zincirler, farklı kalınlık ve desenlere sahip olabilir. İnce ve zarif bir görünüm isteyenler için...

Güney Kore’nin İncisi: Jeju Adası’nda Görülmesi Gereken 10 Yer

Squid Game dizisi ile gündeme gelen Jeju Adası, eşsiz doğal güzellikleri ve kültürel zenginlikleriyle ziyaretçileri büyüleyen bir cennettir.